CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi Parkı'na ilişkin sözlerine değinen Özel, AK Parti'nin haziran ayında başkanlık sistemi ya da partili cumhurbaşkanlığını içeren yasal düzenlemeleri gündeme getirmeyi planladığını, ancak yapılan anketlerin kamuoyunun başkanlık sistemine olan desteğinin giderek azaldığını gösterdiğini söyledi.
Gezi Parkı eylemlerini, ‘kendiliğinden gönüllü katılımla ortaya çıkmış, yakın tarihin en onurlu sivil direnişi' olarak tanımlayan Özel, bu eylemlerin şu an hiç gerek yokken Cumhurbaşkanı tarafından yeniden gündeme getirilerek bir kez daha ‘şeytanlaştırılmaya çalışıldığını' vurguladı. Özel, başkanlık sistemine olan desteğin azaldığının görüldüğü bir dönemde Gezi Parkı'nın gündeme getirilmesinin iyi analiz edilmesi gerektiğini savundu.
‘ERDOĞAN TEKRAR GEZİ DEFTERİNİ AÇMIŞTIR'
Özel, "Recep Tayyip Erdoğan bu isteğinden o kadar çabuk vazgeçebilecek birisi değil. O yüzden de kaostan, gerilimden, çatışmadan, kandan beslenen, kutuplaşmanın ve çatışmanın kendisini güçlendirdiğini ve böyle bir ortamın vatandaşa sığınacak bir liman arattırdığını, onun da başkanlık sistemi olabileceğini düşünen Recep Tayyip Erdoğan tekrar Gezi defterini açmıştır. Daha kaç tane Berkin olması gerekiyor başkanlık sistemi için onun hesabındadır" görüşünü savundu.
Gezi'nin "Yettin artık" diyerek sokağa çıkan barışçıl yığınların tepkisi olduğunu belirten Özel, "Bizim ona verecek şehidimiz, o istiyor diye akıtacak genç çocuklarımızın kanı yok" dedi.
‘ÇATIŞMA İSTEYEN BU DİLİ TEŞHİR EDİYORUZ'
Bugün yaratılmak istenilen karmaşa ortamına karşılık nasıl bir tepkinin ortaya çıkabileceğini hiç kimsenin hesaplayamayacağını, bunun da tehlikeli bir durum olduğunu söyleyen Özel, "Çatışma kültürü üzerinden siyasi rant ve başkanlık sistemine giden yolda bir destek devşirmeyi hesaplayan Cumhurbaşkanı bir kez daha böyle bir şey yaparsa gelecekteki zor günler o kadar kolay geçmez. CHP olarak Türkiye'yi kaosa sürüklemek ve yeni bir çatışma isteyen bu dili teşhir ediyoruz. Cumhurbaşkanı sadece başkanlık sistemine yönelik halkın beklentilerinde 4.5 puanlık gerileme oldu diye Gezi meselesi üzerinden yeni bir çatışma istiyor" diye konuştu.
Özel, vatandaşların başkanlık için göze alınan bu gerilim anlayışını suçüstü olarak görmesini isteyerek, bundan sonra olabilecek her şeyin sorumlusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacağını savundu.
Firuzağa'da meydana gelen saldırıya ilişkin de görüşlerini açıklayan Özel, olayı hiçbir ön koşul ortaya koymadan kınamak gerektiğini söyledi. Mekânda bulunanlara saldıranların serbest kalmasını eleştiren Özel, "Yapılan değerlendirmelerin tamamında ama'lı, fakat'lı açıklamalar saldırganların yaptığı hareketi meşru görmekte, saldırıya uğrayan mekanı ve kişileri de açıktan olmasa da sorumlu tutan bir dil kullanılmaktadır. Beyoğlu Belediye Başkanı'ndan Cumhurbaşkanı'na kadar kullanılan dilin tamamı AKP dilidir, ötekileştiren, saldırganı güya kınarken saldırının kendisini haklı gören bir dildir. Bu doğru bir yaklaşım değil" şeklinde konuştu.
CHP'nin temel hak ve özgürlükleri kısıtlamaya, kişilerin yaşam biçimlerine ve tercihlerine, buna ilişkin mekan ve etkinliklere saldırmaya yönelik suçlarda cezaların artırılmasına yönelik bir teklifte bulunacağını aktaran Özel, diğer siyasi partilerin bu çalışmaya vereceği desteğin bir samimiyet testi niteliği taşıdığını söyledi.
‘TİPİ TİP SAKIZININ KAHRAMANLARI GİBİ GÖRÜYORUZ'
AK Parti yöneticilerinin başkanlık sistemiyle ilgili tartışmalarda sistemin hangi tipte olacağının önemli olmadığına ilişkin açıklamalar yaptıklarını dile getiren Özel, "Tipi ne olursa olsun sonunda bu işin kendisi başkanlık sistemi olsun diye bir yaklaşımdalar. Tipi tip sakızının kahramanları gibi görüyoruz; tipi ne olursa olsun en sonunda tipi tip başkanlığı istiyor. Bununla ilgili bir çalışma yapıyorlar. Şimdi Naci Bostancı çıkmış, 'Tip tartışmasının önemi yok, önemli olan başkanlıktır' diyor" dedi.
Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta grup toplantısında, AK Partililere sorduğu, Amerikan tipi başkanlık sisteminin özelliklerini Türkiye için kabul edip etmediklerine yönelik sorulara yanıt alamadıklarını da kaydetti.
‘GECE MATBAALAR ÇALIŞTI, SENİN İFTİRA LİSTENİ BASIP DAĞITTILAR'
Özel, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın seçim sistemi ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Özel, Bozdağ'ın önce "CHP'ye yönelik iftiraları" için özür dilemesi gerektiğini savundu.
"CHP'li milletvekillerinin hapishanede terör örgütü mensuplarını ziyaret ettiği şeklinde bir iftiranın ortaya atıldığını ve buna ilişkin Ankara'da broşürler dağıtıldığını" belirten Özel, şöyle konuştu:
"Bekir Bozdağ, elinde 81 kişilik bir listeyle çıkmıştı. O listeyi tuttu, ilan etti. Arkadaşlarımız ortaya koydular ki Can Dündar ile Erdem Gül'e gitmişler, DHKP-C yazmışlar. Arkadaşlarımız tutuklu akademisyenlere gitmişler, KCK yazmışlar. Arkadaşlarımız mağdura gitmişler karşısına bir terör örgütü yazmışlar. En sonunda Adalet Komisyonunda takke düştü kel göründü. Adalet Komisyonunun Başkanı Bekir Bozdağ'a 'Bunlar yanlış, siz de bunu kınasanız' dedi. Orada onu söylemedi. Sonra tam kendisine yakışan bir şey yaptı. 81 kişilik listenin talimatını kendi vermemiş gibi, müsteşar yardımcısından makam odasında kendisi teslim almamış gibi çıktı, 'Bunu kimin hazırladığını bilmiyorum, soruşturma başlatacağım' dedi. Bekir Bozdağ'ın geçen hafta ağzından iftira, hakaret, hedef gösterme aktı. 'Ben araştıracağım'. Sen istedin de hazırlandı o liste Bekir Bey. Şimdi çıkıp özür dileyeceksin, özeleştiri yapacaksın, siyasi vicdanın ahlakın varsa istifa edeceksin. Bunu yapmazsan bunu yapmaya seni zorlayacağız. Listeyi sen hazırlattın, odanda teslim ettiler. 'Melih Bey'e yolladınız mı?' dedin. 'Sizin onayınızdan sonra yollayacağız' dediler. O gece matbaalar çalıştı, senin iftira listeni basıp dağıttılar."
‘ADALET BAKANI'NIN ENSESİNDEYİZ'
Olayın takipçisi olduklarını belirten Özel, "Adalet Bakanı'nın ensesindeyiz. Başka hiçbir şey konuşmayacak, ilk bize bu bilgilerin kimin tarafından çarptırılıp, kimin tarafından servis edildiğini söyleyecek. Söyleyene kadar sorumlu kendisidir. Bakanlık içinden bize ulaşan duyumlar kendisinin bu işin baş aktörü olduğunu gösteriyor. Bu işin peşini bırakmayız. O Adalet Bakanı'nı orada öyle bırakmayız. Hiç kimse CHP milletvekiline yapmadığı bir ziyareti yamamaya sonra ellerindeki belediye gücüyle, yandaş gücüyle bu yalanı yaymaya, algı operasyonu yapmaya kalkmasın" ifadelerini kullandı.
Bakan Bozdağ'dan mutlaka bir açıklama beklediklerini, doğruları söyleyene kadar ‘selam verse selamını bile almayacaklarını' belirten Özel, açıklamanın gelmemesi halinde gensoru seçeneğini de gündeme getirebileceklerini aktardı.
Özel, bir soru üzerine iddialarının doğrudan Adalet Bakanlığı içinden bilgiye dayalı olduğunu, Bakan Bozdağ'ın buna ilişkin açıklama yapmasını beklediklerini söyledi.
Partisinin İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun CHP'nin altı okuna da değindi raporuyla ilgili soruyu da yanıtlayan Özel, raporun Bekaroğlu'nun kişisel değerlendirmelerinden oluştuğunu, kurumsal bir nitelik taşımadığını ifade etti.
