Antalya'da otellerde doluluk oranının geçen yıla göre yüzde 50'den fazla düştüğünü, dolu olan otellerdeki ortalama doluluğun da yüzde 25'i geçmediğini vurgulayan Kara, "Hükümet tüm bunları görmezden gelerek, gerilimi tırmandıran politika ve söylemlerine devam ediyor. Sürdürmekte ısrar ettikleri bu dil sadece Antalya'ya değil, ülkemize zarar veriyor. Çözüm üretmek gibi bir kaygıları da maalesef yok" diye konuştu.
GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 58.7 DÜŞTÜ
Antalya Havalimanı verilerine göre, 1-16 Haziran tarihleri arasında Antalya'ya gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58.7 düştü. Aynı dönemde Rus turist sayısı yüzde 98.5, Alman turist sayısı yüzde 44.9 azaldı. Rusya'dan 2015'te 1-16 Haziran tarihleri arasında 241 bin Rus turist gelmesine karşın bu yıl bu sayı 3 bin 500 oldu. Almanya'dan gelen turist sayısı ise, aynı dönemde 213 binden 117 bine düştü.
‘ÇATIŞMA ORTAMI TÜRKİYE'YE GELECEK TURİSTİ KAÇIRDI'
Turizmde yaşanan krizi Sputnik'e değerlendiren CHP Antalya Milletvekili Kara, Antalya'nın tarihte yaşamadığı kadar kötü bir sezon geçirdiğini vurgulayarak, "Tartışmasız ki bunun en büyük sorumlusu AKP Hükümeti. İktidarın sorumsuz, öngörüsüz dış politikası hem Antalya'da hem de Türkiye'de turizmin bu kadar yara almasına neden oldu. Günübirlik yapılan politikalar ve ulusal çıkarların önüne geçen kişisel hırslar nedeniyle Türkiye tüm komşuları ile geçimsiz bir duruma gelmiştir. Suriye politikası nedeniyle güney sınırlarımızı kontrol edemez hale gelen hükümet, Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde patlayan canlı bombaları önleyememiş ülkenin içinde bulunduğu çatışma ortamı da Türkiye'ye gelecek turistin düşüncelerini olumsuz etkilemiştir" diye konuştu.
Hükümetin, AB ile ilişkiler ve vize serbestîsi konusunda da verdiği sözleri yerine getirmemiş olması ve kullanılan tehditkâr dilin, Türkiye'nin samimiyetinin Avrupa'da tartışılmasına neden olduğunu kaydeden Kara, "Megafon diplomasisi ile dış politika yürütülemez. Cumhurbaşkanının sorumsuzca yaptığı çıkışlar, Türkiye'nin güvenilir olma kredisini sarsmaktadır. Dış politikadaki manevralar, İsrail, Rusya ve İran ile olan ilişkilerimizdeki belirsizlikler, Cumhurbaşkanının tutarsız açıklamaları Türkiye konusunda yurtdışında ciddi güven bunalımı yaratmaktadır. Avrupa da doğal olarak kullanılan bu dilden etkileniyor. Güvensizlik ortamı ve çatışmalar nedeniyle Türkiye'den uzaklaşıyorlar" dedi.
‘ORTADOĞU PAZARININ DÜŞÜŞLERİ KARŞILAMASI MÜMKÜN DEĞİL'
Avrupalı turist sayısındaki düşüşe çare olarak gösterilen Ortadoğu pazarından ise 1-16 Haziran arasında Suudi Arabistan'dan 515, İran'dan ise 3 bin 567 turist Antalya'ya geldi.
Genelde Türkiye'nin ve Antalya'nın her zaman Avrupalı ve Rus turistin en çok ilgi gösterdiği yer olduğunu, Ortadoğu pazarının, bu düşüşleri karşılamasının mümkün olmadığını vurgulayan Kara, "Kaldı ki, güvenlik ve terör sorunu onlar için de bir risk teşkil ediyor. Çatışma Avrupalıya karşı, Ortadoğulu güvende gibi anlayış söz konusu olamaz" dedi.
İran'a karşı uygulanan ambargo ve Suriye politikası üzerinden yaşanan gerginliğin İranlı turisti daha önceki yıllarda Türkiye'den uzaklaştırdığını dile getiren Kara, "Ambargonun kalkması ile turist sayısında görece bir artış olduğu iyimser bir yaklaşım bana göre. Çünkü ülkenin içinde bulunduğu güvenlik tehdidi bir süre sonra İranlı turisti de olumsuz etkileyecektir" diye konuştu.
‘ALANYA'DA İFLAS EDEN OTEL SAYISINI HESAPLAYAMAZ HALE GELDİK'
Kara, hükümetin, turizmdeki kaybı önlemek ya da zararı gidermek adına yeterli bir çaba içerisinde olmadığını belirtirken "Daha önceki dönemlerde AKP hükümetlerinin Antalya'ya hiç gelmeyen turizm bakanları oldu. Geçtiğimiz aylarda açıkladıkları turizm teşvik paketi bile işlemiyor. Alanya'da en son satışa çıkarılan ya da iflas eden otel sayısını hesaplayamaz hale geldik" dedi.
‘TURİZM KRİZİ DİĞER SEKTÖRLERİ DE ETKİLİYOR'
Antalya'daki otellerde doluluk oranının, geçen yılın aynı dönemlerine göre yüzde 52 düştüğünü, dolu olan otellerdeki ortalama doluluğun ise yüzde 20-25'ler civarında olduğunu kaydeden Kara, şöyle konuştu:
"Bu, beraberinde domino etkisi gibi tarım sektörünü de olumsuz etkiliyor. Otellerden sipariş alamayan üretici ürünlerini değerinin çok altında elden çıkarmak zorunda kalıyor ve zarar ediyor. Tam kapasite ile çalışmayan işletmeler yeni eleman arayışına hiç girmiyor. Hükümet tüm bunları görmezden gelerek, gerilimi tırmandıran politika ve söylemlerine devam ediyor. Sürdürmekte ısrar ettikleri bu dil sadece Antalya'ya değil, ülkemize zarar veriyor. Çözüm üretmek gibi bir kaygıları da maalesef yok."
"Antalya'da düzenlenen 2016 Uluslararası EXPO Botanik Fuarı'nın dahi hükümetin gerekli çabayı göstermemesi nedeniyle yeterince tanıtılamadığını söyleyen Kara, "Çok ciddi bir yatırım olan EXPO bile tek başına hem Antalya hem de turizm için büyük bir şanstı. Ancak hükümet bu konuda da beceriksizliğini gösterdi. EXPO 2016 Antalya son derece sönük geçmekte. İnsanların etkinliklerden haberleri bile yok" dedi.
‘ACİL ÇIKIŞ, DIŞ POLİTİKANIN BARIŞÇIL BİR EKSENE OTURTULMASINDA'
Turizmdeki kötüye gidişin durdurulması için öncelikle sorumlu mevkilerde bulunanların barış, kardeşlik ve dostluk dilini kullanmaları gerektiğini vurgulayan Kara, şunları kaydetti:
"Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında sürekli kaotik bir dil, çatışma ve tartışma körükleyen bir üslup kullanarak ülkenin güvenilirliğini azaltmamak gerekir. Bir örnek vereyim; Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu (KPK) 12 Eylül döneminden beri ilk defa bu dönem toplanıp gündem belirleyemiyor. Aynı şekilde AB Uyum Komisyonu da devre dışı bırakılmış bir görüntüde. Neden? Bunun sebebi aslında çok açık. Hükümetin ve Cumhurbaşkanının AB'ye yönelik tutumları karşı tarafta Türkiye'ye güvenilmemesi gerektiğine ve Türkiye'nin AB'ye tam üyelik gibi bir hedefinin olmadığına yönelik algıları güçlendirmekte. Demokrasiden, insan haklarından uzaklaştıkça AB'nin Türkiye'ye bakış açısı değişmekte. Turizm sektörünün de tüm bu bahsettiklerimizden olumsuz etkilendiğini düşündüğümüzde, acil çıkışın ısrarla sürdürülmekte olan gerilim arttırıcı dış politikanın tutarlı ve barışçıl bir eksene oturtulmasında olduğu görülecektir."
‘RUSYA İLE İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİYLE BAZI ŞEYLER DÜZELEBİLİR'
Rusya ile ilişkilerin normalleşme eğilimine girmesi ve Suriye politikasında uluslararası hukuka uygun bir dış politika izlenmesi ve sınırların kontrolünün sağlanması durumunda Türkiye'de bazı şeylerin düzelebileceğine işaret eden Kara, "Böylelikle cennet olan Antalya'nın turizmi canlanabilecek, buna bağlı olarak da tarım sektörü de rahatlayacak, işsizlik azalacaktır" dedi.