Can Dündar: Tutuklamalar özgür dünyayla ipleri koparmaktır

Özgür Gündem Gazetesi Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan 44 kişiden 37’si hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Türkiye İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, yazar Ahmet Nesin, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Cengiz Boysoy, Kemal Can, yazar İhsan Eliaçık ve akademisyen Beyza Üstün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcılığa ifade verdi. İfadeleri alınan Fincancı, Nesin ve Önderoğlu 'terör örgütü propagandası' yaptıkları gerekçesiyle tutuklama istemiyle 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hakimlik üç ismin tutuklanmasına karar verdi.

Bugün ifade verenler arasında yer alan Anti-kapitalist Müslümanlar'ın kurucusu yazar İhsan Eliaçık, kendisine sorgu sırasında gazetede çıkan haberleri sorduklarını ifade etti.  RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Eliaçık, "Şu ana kadar 50'yi aşkın kişi nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptı. Her pazartesi kim nöbet tutuysa gidip ifade veriyor" dedi.

​Eliaçık, "Gazeteden haberler seçip soruyorlar. Ben oradaki arkadaşlarla beraber 26 Mayıs gazetesini hazırlamıştım. Belli başlı haberleri seçerek özelikle Doğu'daki çatışmalar, kullanılan dil ve üslubu sordular. Ben tek cümlelik ifade verdim: Bu tür yayınlar yapılabilsin diye genel yayın yönetmenliği teklifini kabul ettim. Haberlerin çoğuna baktım, ancak müdahale etmedim. Gazetedekilerin editoryal bağımsızlıkları var. Yayınlanan haberlerin hangisinin haber değeri olduğuna, hangisinin en önemli haber olacağına karar verecek olan ben değilim. Ben ifade vermeden önce de tutuklamalar belli olmuştu. Avukat 3 kişiyi tutuklayacaklar demişti" diye konuştu.

'MUKTEDİRİN SABAH NASIL KALKTIĞINA GÖRE ORTAM DEĞİŞİYOR'

Tutuklamaların gözdağı olduğunu söyleyen Eliaçık, hapishaneye gönderilen kişilerin seçilmiş olduğunu, uygulamanın ise hukukla açıklanmayacağını vurguladı. Eliaçık, "Muktedirin sabah nasıl kalktığına göre ortam değişiyor. Zaten Sulh Ceza Hakimi kendisi tarafından atanmış, buna göre tutukladılar" dedi.

'TUTUKLANANLAR SEÇİLMİŞ KİŞİLER'

Tutuklama kararını sosyal medya üzerinden 'çılgınlık' diye tanımlayan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ise şöyle konuştu: "Şu mesaj verilmeye çalışılıyor: 'Ben muhalifleri sevmem, muhaliflere sahip çıkanları da sevmem. Biz burada istediğimizi kesip biçeriz, siz işimize dışarıdan karışmayın.' RSF dünyanın en etkili gazetecilik örgütü. Artık bu şuur yitimi. Bu özgür dünyayla ipleri atma anlamına geliyor."

​Dündar da Eliaçık ile benzer görüşleri dile getirdi, tutuklananların ses getirmesi için seçilmiş kişiler olduğunu söyledi. Dündar şöyle konuştu: "İşin hukuk boyutunu konuşmamak daha sağlıklı. Bu bizi hukuk devletinde yaşıyormuşuz gibi bir illüzyona sürüklüyor. Burada özellikle işaret edilen ses getireceği düşünülen birtakım isimler hedefe konulup, onlar seçilerek hükümet tarafından kelepçe vuruluyor. Ama bunun hukukla ilgisi olmadığını anlamış durumdayız."

'BASKIYI ARTIRARAK KAMPANYA YÜRÜTÜYORLAR'

Hafta sonunda Gezi Parkı ve Firuzağa üzerinden tırmanan gerilime de değinen Dündar, "Ben bunu seçim kampanyası olarak yorumluyorum. Herkesin bir anlayışı var; kimisi çiçek, broşür dağıtır, iktidar partisi de baskıyı arttırarak seçim kampanyası yürütüyor. Ne kadar çok gerilim o kadar çok oy hesabı yapılıyor. Her zaman tutmayabilir. Hükümet kartlarını açık oynuyor. Biz ne yapacağız, ona bakalım" ifadelerini kullandı.

Dündar, yarın Özgür Gündem ile dayanışma amacıyla gazetede nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapacağını açıkladı.