Davaya bakan Yargıç Richard Berman, Rıza Sarraf’ın avukatı aracılığıyla yaptığı kefaletle serbest kalma başvurusunu, Türkiye, İran ve Makedonya pasaportları bulunan Sarraf’ın kefaletle serbest bırakılması durumunda kaçma riski bulunduğu gerekçesiyle geri çevirmişti.
ABD’nin New York kentinde tutuklu olarak yargılanan ve hakkında 75 yıl hapis cezası istenen işadamı Sarraf’ın, 16 Haziran’da görülmesi gereken duruşması, iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın iş seyahatlerinin yoğunluğunu gerekçesiyle 20 Haziran tarihine ertelenmişti.
Öte yandan Cumhuriyet gazetesinden İlhan Tanır, Sarraf’ın savunmasını değiştirerek için New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’yla görüşmelere başladığını iddia etti.
Tanır’ın Başsavcılığa yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Sarraf’ın avukatı Benjamin Brafman, müvekkilinin kefalet talebini reddeden Berman’ın 35 sayfalık gerekçeli kararını gördükten sonra durumun ne kadar ciddi olduğunu anladığı ve bu yola başvurdu.
TAKVİM ERTELENEBİLİR
Haberde, Sarraf’ın suçunu itiraf etmesi onu hapis cezasından kurtarmayacağı ancak vereceği yeni bilgilerin önemi ve değerine göre kendisine yöneltilen suçlamaların cezasının azaltılabileceği belirlendi.
Savunma ve savcılığın bugün bir araya gelerek dava takvimini netleştirilmeleri bekleniyordu. Ancak bu son gelişme üzerine takvim belirlenmesinin ileri bir tarihe erteleneceği, taraflar arasında “pazarlık” müzakeresi yapılacağı öğrenildi. Bu görüşmelerin tüm hafta sürmesi bekleniyor.
Sarraf’ın ‘suçunu kabul etmesi’ halinde dahi jürili duruşmalar yapılması ve bu oturumlarda Sarraf’ın İran ambargosunu nasıl deldiklerini, kara parayı nasıl akladıklarını, Türkiye ve diğer ülkelerdeki ortaklarına kadar birtakım bilgileri vermesi beklenebilir.
ABD yargı sisteminde savunma ve savcılık arasında yoğun şekilde kullanılan ‘pazarlık’ (plea bargain) müessesesinin çok farklı uygulanış şekilleri var. Temelde, savunmanın suçlamaları kabul edip, savcılığı ve devletin imkânlarını zorlamadan ve para, zaman israfına neden olmadan, buna karşılık ABD’nin lehine ve o zamana kadar elinde olmayan bilgileri temin etmeleri durumunda, bunlara karşılık da federal savcılığın ileri sürdüğü cezalarda hafifletme talebidir. Böylece hem devlet hem de sanık bu durumdan yararlanmış oluyor ve hem savunma hem de savcılığın işine geliyor. Savunma ile savcılık bu pazarlığın detaylarında anlaştıktan sonra hâkimi ‘anlaşma’ hakkında haberdar etmeleri gerekiyor.
Hâkim bu anlaşmayı kabul ettikten veya bazı tavsiyeler yaptıktan sonra yeni bir duruşma tarihi belirler. Sanığın ‘suçsuzum’ veya ‘suçluyum’ itirafını dinler ve bu mahkeme süreci içinde kayıt altına alınır.
Bu şartlarda, savcılık ve savunma, ‘pazarlık detayları’’ ve Sarraf’ın sunacağı bilgileri gördükten sonra yeni bir duruşma tarihi belirleyebilir ve bu duruşmada sanığın ‘suçluluk’ itirafını kayda geçirebilirler. Sarraf’ın bu pazarlık talebinin kabul edilebilmesi için savcılıkta olmayan ve savcılığın işini kolaylaştıran değerli itirafların olması gerekiyor. Savcılık ve savunma arasındaki ‘pazarlık’ şartlarının yakın zamanda sonuca ulaşması bekleniyor.