Vatan Gazetesi Eğitim Yazarı Sadık Gültekin, karnenin sadece çocuğun değil, ebeveynlerin de karnesi olduğunu belirterek, ortada bir başarısızlık varsa başkasıyla kıyaslamak yerine oturup sağduyulu bir şekilde değerlendirme yapmak gerektiğini kaydetti.
RS FM'de Murat Erdin'in sunduğu Burası Türkiye Programı'na katılan Gültekin, karne heyecanıyla ilgili olarak şunları söyledi:
'KARNE BİR SONUÇTUR'
"Mutlu sona ulaştık bugün. Belki beklentimizin altında kaldık ama nereden bakarsanız bakın bugün güzel bir gün, karne günü. Bu karne akademik başarının bir değerlendirmesidir, kişiliğin değil. Dolayısıyla bunu farklı bir duruma çekmemek gerekiyor. Akademik başarı sadece çocuğun başarısı değildir. Bu karne hem eğitimcilerin, hem çocuklarımızın hem de ebeveynlerin bir karnesi. Karne bir sürecin sonucudur. Değerlendirme yaparken şu anı değil geçmişi değerlendirmek gerekiyor. Aynı şey sınav içinde geçerli yani sınav sınavda kazanılmıyor sınav sınavda kaybedilmiyor. Bu bir sürecin sonucudur. Dolayısıyla biz çocuklarımıza öğretimden önce şunu kazandırmamız lazım: Sorumluluk duygusu."
'TATİL ÇOK UZUN'
Sadık Gültekin, 3 aylık yaz tatilinin çok uzun olduğunu da belirterek, tatil dönüşünde çocukların motivasyon sorunu yaşadığını anlattı: "Başka hiçbir ülkede bu derece uzun bir tatil süreci yok. Okullar başladıktan sonra buda motivasyon sıkıntısını gündeme gerekiyor. Hem öğrenciler, hem yöneticiler hem de öğretmenler açısından. Daha kısa tatiller olursa bunun dönüşü daha kolay olur. Karne iyi de olsa kötü de olsa bunun adı tatil, tatil ağırlıklı bir program yapmak gerekiyor ki bu da sorumluluğun bir parçası. Tatil dediğimiz zaman her şeyden soyutlanıp artık hiçbir şey yapmayacağız anlamına da gelmiyor. Dinlenme ağırlıklı, tatil maksatlı bir program yapacağız ama kitap okumayacağız anlamına gelmiyor."
'KARNE HEDİYESİNİ ABARTMAYIN'
Gültekin bazı velilerin güzel gelen karne karşılığında ölçüsüz hediyeler aldığını da kaydederek, manevi değeri yüksek armağanların daha önemli olduğunu vurguladı:
"Karne başarısını bizde maddi bir ödülle ödüllendirmek ağır basar ama bu maddiyatın ölçüsü son derece önemli. Eğitim öğretim dediğimiz şey de bir süreç eğer biz ödülün miktarını arttırdığımız zaman bir sonraki sene ne olacak? Manevi değer ağır basan bir ödül vermek çok daha mantıklı olacaktır. Esasında bu sorumluluk duygusu ve ödül de işte bu sürecin en önemli noktalarından bir tanesi."