Ankara'daki iftar programında emniyet mensuplarına hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emniyet teşkilatının sahip olduğu güce ve imkana dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Güvenlik-özgürlük dengesi büyük ölçüde polislerimizin görevlerini hangi bilinçle yaptıklarıyla ilgili bir tartışmadır. Emniyet teşkilatı elindeki gücü ve imkanı milleti için kullanıyorsa orada huzur ve güven vardır. Ama bu güç, adı ne olursa olsun şu veya bu vesayet odağının; şu veya bu grubun çıkarlarının emrine verilirse o zaman gerçekten çok ciddi sıkıntılar yaşanır. Türkiye bu şekilde sıkıntılı dönemleri zaman zaman yaşamıştır ve hala da yaşamaktadır. 1980 öncesi polis teşkilatının nasıl ikiye bölündüğünü, bu durumun ülkenin güvenliğine ve huzuruna nasıl zararlar verdiğini gayet iyi biliyoruz. O dönemleri çok acı yaşadık."
'İHANET ÇETESİ DÜNYANIN HER TARAFINDA TÜRKİYE'NİN ALEYHİNDE ÇALIŞIYOR'
'Paralel yapı' iddialarına değinen Erdoğan, "Aynı şekilde 17-25 Aralık darbe girişimiyle ifşa olan bir grubun adeta yargı teşkilatı, polis içinde ayrı bir polis teşkilatı oluşturduğunu dehşetle gördük. Diğer alanlarda da benzer oluşumlara giderek, devlet içinde paralel devlet kurmaya çalışan bu yapıyla kararlı bir mücadele içindeyiz. Emniyet teşkilatımız bu yapının öncelikli hedeflerinden biri olduğu için en ciddi zararı gören ve en ciddi mücadelenin yürütüldüğü kurumlarımızın başında geliyor. Ülkenin ve milletin menfaatlerine saldırmayı kendisine görev bilen bu ihanet çetesi dünyanın her tarafında Türkiye'nin aleyhinde çalışıyor. Gittiğimiz yerlerde paralel devlet yapılanması örgütünün üyelerinin bölücü terör örgütü mensuplarıyla, Ermeni çetecilerle omuz omuza ülkemize karşı eylem yaptıklarını görüyoruz. Bunlar ne millidir, ne yerlidir, ne de bu vatanın evlatlarıdır" dedi.
'MİT TIR'LARI İHANETİN BİLİNEN ÖRNEĞİ'
Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Açık söylüyorum. Bu yapı terörle mücadelemizi baltalamak için de elinden gelen her şeyi yaptı. Yapıyor. MİT TIR'ları meselesi sadece ihanetin bilinen örneğidir. Sizler bizzat yaşadığınız için diğer meselelere çok daha vakıfsınız. Milletimiz paralel yapının işte bu karanlık yüzünü, gerçek niyetini, sinsiliğini, ihanetlerini gördüğü için bunlara karşı yürütülen mücadeleyi de samimiyetle destekliyor. Milletin arkasında durduğu bir mücadelenin başarıya ulaşmaması söz konusu değildir. Allah'ın izniyle bu sonuçlanacak, başarıya ulaşacaktır."
'O TOPRAKLARI İNŞA EDERKEN BATI'YA DA DERS VERECEĞİZ'
Operasyon bölgelerinin yeniden inşası üzerinden Batı'ya seslenen Erdoğan, "Şu anda bulunan o bölge adeta yıkıma uğramış olan o bölge, tamamıyla sıfırlayacağız ve yeniden inşa edeceğiz. Bunu çok farklı yerlere çekmek isteyenler var. Bu vatan, bu topraklar bizim. Bizler bu teröristlerin yaptıklarını bilin ki bunlar bizim sakalımızı kestiler. Ama kesilen sakal çok daha gür biter ve bu çok daha gür bitecektir. Ecdadımız böyle yürümüştür. Biz de böyle yürüyeceğiz. O toprakları ihya, inşa ederken batıya da oradan bir ders vereceğiz. Bunları yayınladınız, gösterdiniz değil mi televizyonlarınızda? Türkiye'de iç savaş var, dediniz. Türkiye'de iç savaş yok. Üst akıl olarak beslediğiniz o beslemelerinizin tahribatları var. O tahribatlar giderilmiştir. Şimdi yeniden buralar inşa edilmiştir" diye konuştu.
'BU TOPRAKLAR ALIŞILMIŞ TOPRAK DEĞİLDİR'
Gerekli önlemler alınarak, terör örgütünün eylem yapamaz hale getirilebileceğine dikkat çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ya silahlarını bırakacaklar, gömecekler, betonlayacaklar, koordinatlarını da verecekler ya da bu topraklardan çekip gidecekler. Bu konuda kararlılığımız, imanımız var. Bundan taviz veremeyiz. Bu topraklar alışılmış bir toprak değildir. Bu vatan bizim. Tek vatanımız. Terör örgütü gerekli önlemler alınarak, eylem yapamaz hale getirilebilir ama bölge insanının terör örgütüyle arasına mesafe koyması sağlanamazsa o örgüt yeniden dirilir, yeniden güçlenir."
"Buradan Avrupa Parlamentosu'na sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Sizler, parlamento binasının koridorlarına asmış olduğunuz o bölücü terör örgütlerinin bayraklarıyla nereye mesaj vermek istiyorsunuz, o paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez. Çünkü Türk milleti bunların hesabını vakti, zamanı geldiğinde gereken kişilere de sormasını bilecektir" ifadelerinde bulundu.