* Mübarek bir aydayız, eğer cenaze namazına gidip namaz kılıyorsanız ve birileri orada size provokasyonlarla hakaret etmeye kalkıyorsa, onların hiçbirisi Müslüman değildir, hiçbirisi ramazanı anlamıyor, hiçbirisi Müslümanlığı bilmiyor. Bunu da bütün yurttaşlarımızın bilmesini isterim.
* Ne zamandan beri camiler siyasette arena olmaya başladı? Ne zamandan beri camiler bir partinin arka bahçesi haline dönüştürülmeye başlandı? Buna bütün yurttaşlarımın dikkat etmesi gerekiyor. Biz ibadet mekanlarına siyasetin girmesini istemeyiz. Siyaset ayrı ibadet ayrı.
'ÖNÜMÜZDE ÇAKALLAR VAR'
* Önümüzde çakallar var. Hepsiyle mücadele edeceğiz. Cumhuriyetten intikam almak isteyenler, CHP üzerinden yol çizmeye, harita belirlemeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, Kuvayi Milliyecileri asla yollarından geri döndüremezler. Elbette ki Mustafa Kemal'in askerleriyiz, elbette ki mücadele edeceğiz. Bizim mücadelemiz kutsal bir mücadeledir, bizim mücadelemiz insanlık mücadelesidir, demokrasi, özgürlük, kadın erkek eşitliği mücadelesidir. Bizim mücadelemiz özgürlük mücadelesidir.
'OTURDUĞUM KOLTUĞUN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİLİYORUM'
* Ben oturduğum koltuğun ne kadar önemli olduğunu biliyorum. O koltukta oturan genel başkanlar hiçbir zaman ülkesini ayırmadı, insanını ayırmadı, bölücülüğe asla prim vermedi. Bütün genel başkanlar ülkenin birliği ve bütünlüğü için mücadele ettiler. Aynı şekilde ülkenin birliği ve bütünlüğü için mücadele edeceğiz. Bu bizim kaderimiz olmanın ötesinde, millete namus borcumuzdur.
* Eğer işin ucunda hayatımızı kaybetmek varsa, birilerinin, çakalların kurşunuyla tehdit edileceksek asla yolumuzdan dönmeyeceğiz. Sonuna kadar gideceğiz.
#Kılıçdaroğlu'na destek için #CHP Genel Merkezi önünde toplanıldı. @ehndee @avcimucahit @chpakifekici @ankara140206 pic.twitter.com/NMX1V8Aqp8
— 140journos (@140journos) 11 Haziran 2016
AK PARTİ GENEL MERKEZİ'NE YÜRÜMEK İSTEYENLERE POLİS MÜDAHALESİ
Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından CHP Ankara Kadın Kolları ve Gençlik Kolları üyeleri, AK Parti Genel Merkezi'ne siyah çelenk bırakmak üzere yürümeye başladı. Bu sırada partililer, CHP Genel Merkezi'ne yaklaşık 100 metre ileride barikat kurulan polis engeliyle karşılaştı. Polis barikatına takılan CHP'liler, görevli polislere çelengi AK Parti Genel Merkezi'ne bırakmak istediklerini söyledi. Barikatı geçmek isteyen CHP'lilerle polis arasında arbede yaşandı. Polis, partililere biber gazıyla müdahale etti. Daha sonra CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ferhan Özkara, polis barikatının önünde bir basın açıklaması yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşması sonrası AK Parti Genel Merkezi'ne siyah çelenk bırakmak isteyenlere müdahale edildi. DHA pic.twitter.com/eFXhbdXJl3
— 140journos (@140journos) 11 Haziran 2016
Özkara, açıklamasında şunları söyledi: "İtirazımız var. 'Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun eksiktir, yarımdır' cümlesine itirazımız var. Bir Cumhurbaşkanı'nın ana görevi ülkesinin refahını, vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktır ve vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmamaktır. ‘Doğuran kadın kadındır, doğurmayan yarımdır’ ifadesi, kadınlığı annelik üzerinden tanımlamak olup, Sayın Cumhurbaşkanı’nın kadının kaç çocuk doğuracağı, çalışıp çalışmayacağı değil, kadın cinayetleri, çocuk istismarı, kadın işsizliği, erkek şiddeti konularında beyanatlarda bulunmasının hem toplum refahını hem de toplumsal uzlaşı açısından asli görevleri arasında olduğunu düşünüyoruz."
Bu arada Kılıçdaroğlu'nun önüne kurşun atan İrfan Cengiz, Sabah'a verdiği demeçte yaşadığı acıların etkisiyle aniden gelişen bir tepkide bulunduğunu, tavrının bir tehdit olmadığını iddia etti. Cengiz şu ifadeleri kullandı: "Keşke olmasaydı, üzgünüm. Allah'a yemin ederek söylüyorum ki bu spontane gelişti. Bilinçli, tasarlanmış bir şey değildi. O esnada nasıl olduğunu, ne yaptığımı bile bilmiyorum. Bunun Kılıçdaroğlu'na yapılmış bir tehdit olması söz konusu değildir. Öyle bir psikolojide değilim zaten. Bugüne kadar kimseye karşı 'Şunu bir tehdit edeyim' psikolojisinde hiç olmadım. Öyle bir psikolojide olsam başka türlü bir tepki ortaya koyardım. Güneydoğu'da şehit olanları duyduğumuzda ağlar, duvarları yumruklar, 'vatan sağolsun' derdik. Ama bu acı direkt kalbin merkezine düşünce bambaşka oluyormuş. Benimkisi bu acının ortaya çıkardığı bir tepkidir."
YILDIRIM'LA FOTOĞRAFI MONTAJMIŞ
Öte yandan Başbakan Binali Yıldırım'la olay öncesinde konuştuğunu gösteren fotoğrafla ilgili de konuşan Cengiz, "Benim AK Parti'de hiçbir görevim yok. Yazılıp çizilenler tamamen iftiradır. Başbakanımızla ilgili bazı fotoğrafları birleştirip montajlayıp bu olay üzerinden hükümete yüklenmeye çalışıyorlar. Başbakanımız Binali Yıldırım, şehit abisinin yanına geldiğinde ben de 20 cm uzağındaydım. Başbakanımıza doğru eğilip 'Terörle mücadelede çok iyi gidiyorsunuz. Geri adım atmamanız ve kararlılığınız bizlerin yüreğindeki ateşi biraz olsun söndürecektir' dedim ve yerime çekildim. İddia edildiği gibi Başbakan bana bir şey söylemiş değil" diye konuştu.