Lüksemburg'da dün bir araya gelen AB içişleri bakanları resmi karar almadı. Ancak vize muafiyeti bekleyen ülkeler Türkiye, Gürcistan, Ukrayna ve Kosova'nın durumunda yakın bir zamanda değişiklik olmayacağı belli oldu. DW Türkçe'nin aktardığına göre AB, Türkiye'ye sığınmacı anlaşması kapsamında vize muafiyeti sözü vermişti ancak içişleri bakanları koşulların yerine getirilmediğini düşünüyor. Nitekim bir diplomat vize muafiyeti ile ilgili kararlarda siyasi gelişmelerin de dikkate alındığını vurguladı ve 'TBMM'de muhalif Kürt milletvekillerine yapılan baskı ve Türkiye kökenli Alman milletvekillerine edilen hakaretler gibi yaşanan siyasi gelişmelerin, vize konusunda karar vermek için doğru bir zaman olmadığını gösterdiğini' belirtti.
Türkiye vize muafiyeti için gerekli bazı koşulları yerine getirmiş değil. AB Komisyonu terörle mücadele yasasında reforma gidilmesini talep ediyor. Komisyon, haftaya salı günü bu konuda yeni bir rapor sunacak.
AB- Türkiye arasında mart ayındaki zirvede Türkiye'ye 1 Temmuz'dan itibaren vize muafiyeti sağlanması konusunda uzlaşılmıştı. Avusturya İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka ise bu tarihte uygulamaya başlanamayacağını teyit etti. Sobotka, vizenin kaldırılması durumunda AB için ortaya çıkabilecek sıkıntılara dikkat çekerek, pek çok Kürt kökenli Türk vatandaşının güvende olmadığı için sığınmacı başvurusunda bulunabileceğini belirtti. Önce bu konunun masaya oturulup halledilmesini talep eden Sobotka aksi takdirde bu konunun Avrupa'ya ek bir yük getireceğini söyledi.
3 ÜLKE DAHA ELİ BOŞ DÖNDÜ
Öte yandan zirveden Gürcistan, Ukrayna ve Kosova'ya da vize muafiyeti kararı çıkmadı. Bazı Avrupalı diplomatlar bu üç ülke ile belli bir tarih belirlenmediğine dikkat çekti. Sobotka da bu ülkelere vize muafiyetinin ne zaman sağlanacağının değil güvenlik risklerinin ortadan kaldırılmasının önemli olduğunu belirtti.
Bu arada AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Adalet ve Güvenlik Bakanı Ard Van Der, AB'de ateşli silah yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin uzlaşı sağlandığını söyledi.
Brüksel ve Paris saldırılarının AB'de terörle mücadele alanında iş birliği yapılması gerekliliğini net bir biçimde ortaya koyduğunu söyleyen Van Der, "Bugün, ateşli silahlar konusunda ortak bir genel yaklaşım sergilemeye karar verdik. Ateşli silahlar yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına ve düzenlemeyle ateşli silahlara ilişkin daha katı kurallar getirilmesine üye ülkeler büyük önem veriyor" diye konuştu.
Ortak veri tabanıyla, özellikle yabancı terörist savaşçılara ilişkin tüm verilerinin birleştirileceği bir sistem kurulacağına dikkati çeken Plasterk, "Bu veritabanı, katılan ülkelerin emniyet ve istihbarat birimleri için 7-24 açık olacak. Böylece ülkeler şüphelilerin burada yer alıp almadığını kontrol edebilecek" dedi.
AB Komisyonu'nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopulos ise, ateşli silahlar yönetmeliğinde değişikliğinin Paris saldırıları ardından gündeme geldiğini anımsatarak, "Ateşli silahlar düzenlemesiyle suçluların silah edinmekte yasal bir boşluk bulmalarını engellemeye çalıştık. Umarım bu yönetmelik önümüzdeki aylarda Avrupa Parlamentosunda sonuçlandırılır" değerlendirmesinde bulundu.
Avramopulos, "İstihbarat verilerini paylaşmamız, terörle etkin mücadelemiz için çok önemli. Bugün toplantıda bu verilerin paylaşılmasında anlaştı." diye konuştu.
AB Komisyonu 130 kişinin yaşamını yitirdiği Paris saldırıları sonrasında AB genelinde ateşli silah edinilmesini zorlaştıracak bir teklif hazırlamıştı.
Teklifle, silah edinilmesinin zorlaştırılması, AB'de bulunan ateşli silahların takibinin sıkılaştırılması, bu silahların kayıtlarıyla ilgili ülkeler arası iş birliğinin arttırılması ve internet üzerinden mermi ve benzeri cephane edinilmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.