Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre, Sultan 3. Murad'ın annesi Nurbanu Valide Sultan tarafından 1570-1579 yılları arasında Mimar Sinan'a yaptırılan külliyenin tekke bölümünün yanına betondan bina inşa ediliyor.
İnşaat tabelasında 16.11.2013 tarihinde Koruma Kurulu'ndan izin alındığı gösteriliyor. İstanbul Vakıflar 2.Bölge Müdürlüğü işveren olarak görülürken, yüklenici firma olarak da Atik Valid İlim ve Hizmet Vakfı görünüyor.
#MimarSinan'a ait 450 senelik Atik Valide Külliyesi'nin dibine beton dökülüp öğrenci yurdu inşa ediliyor. pic.twitter.com/GxL6DCEKA6
— dokuz8 (@dokuz8haber) 10 Haziran 2016
Tarihi binanın duvarlarının yanında en az 4 metre hafriyat yapılarak beton temel atıldığı görülüyor. Binaya verdiği zarar oldukça büyük olan inşaatın, tescilli yapının bitişiğine yapılmasına izin verilmesi 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma yasasına da aykırı bir durum oluşturuyor. Yeni inşaatın kalıpları tarihi yapının duvarlarına kadar dayanıyor.
'HERKES BİLİYOR HERKES SUSUYOR'
Öte yandan Konya'nın Ereğli ilçesinde bulunan Hitit steliyle ilgili gelişmeleri de köşesine taşıyan Ömer Erbil'in haberine göre, hemen herkesin dilinde, cep telefonunda geç Hitit dönemine ait olduğu ileri sürülen 2 bin 700 yıllık stelin (mezar taşının) fotoğrafı var. İlçede sağır sultanın bile duyduğu inşaatın temelinde çıkan eserle ilgili devletin tüm kademelerine yapılan şikayete rağmen inşaat bir türlü durdurulmadı.
Hangi birine yetişeceğime şaşırdım. Bir yanda Atik Valide diğer yanda Hitit steli. Yazık! pic.twitter.com/U30hansVT9
— ömer erbil (@omererbil) 10 Haziran 2016
Eserin çıktığı iddia edilen arsanın sahibi Muzaffer Yaramış, Ereğli Emniyet Müdürlüğü, Ereğli Belediyesi, müze müdürlüğü, kaymakamlık dahil her yere müracaat etmiş. Ereğli Cumhuriyet Savcılığı hem Muzaffer Yaramış’ın hem de kepçe operatörü Bekir Düzgün’ün ifadesini aldı. Müteahhit Adem Aksoy’un ise bu hafta başına kadar ifadesi alınmamıştı.
Arsa sahibi Muzaffer Yaramış, “Eğer eser benim arsamdan çıkmışsa bu devletin bir hazinesi, derhal müzeye teslim etsinler. Kepçe operatörü belli, hafriyatı yapan, yaptıran belli. Ben eski polisim bu kadar delille bu eserin bulunamaması mümkün değil” dedi.
Şikayetlere rağmen inşaatı durdurmayan Adem Aksoy, Ereğli’nin en bilinen müteahhitlerinden. Aksoy, Ereğli Müzesi’nden inşaatın olduğu alanda define kazısı izni istedi. Müze, hakkında kaçak kazı yapmaktan tutanak olduğunu, savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek bu isteğini reddetti.
'ESERİ BENİM SATTIĞIMI YAZ DA GÖRELİM'
Ömer Erbil'in bu iddiaları sorduğu Aksoy inşaatın sahibi Adem Aksoy’dan aldığı yanıt şöyle: “Bu eseri daha önce hiç görmedim. Oradaki çukur su kuyusu. Define kazısı yapmak için müsaade alabilir miyim diye müzeye gittim. Müze müdürü de ‘Katmanlara ben baktım orada bir şey yok’ deyince vazgeçtim. Herkes söyleyince ben de inandığım için izin almak istedim. Savcılık henüz ifademi almadı. Hem sen kimsin ki bana bu soruları soruyorsun. Sana cevap vermek zorunda değilim. Eseri benim sattığımı yaz da görelim.”
DEFİNECİ TÜNELİ Mİ?
İnşaatın ortasına 1 metre genişliğinde 5 metre derinliğinde ve inşaatın altına doğru uzanan 8 metre uzunluğunda bir tünel kazılmış. Cinler Mahallesi Muhtarı Murat Biler ve arsa sahibi Muzaffer Yaramış geceleri gizli gizli tünelin kazıldığını ileri sürüyor. Muhtar “Birkaç defa gece polise kaçak kazı yapıldığını ihbar etmeme rağmen gelen giden olmadı” diyor. Defineci tünelinin kazıldığı devletin tüm birimlerine bildirildiği halde inşaat mühürlenmediği gibi kaçak kazı da devam ediyor.