Hürriyet gazetesinden Güven Özalp’in haberine göre, Türkiye’nin AB’ye üye olmak istediği yönünde açıklamalar yapsa da Birlik’ten giderek uzaklaştığının altını çizen Hahn, “Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan’ın, ülkenin en güçlü ismi olarak, bu işi ciddiye alıp almadığı konusunda net bir açıklama yapmasını tercih ederdim çünkü aksi takdirde bunca zamana ve harcanan çabaya yazık” diye konuştu.
AB’nin Türkiye’yle angaje olmaya hazır olduğunu ancak bunun Avrupa’nın şartlarında olması gerektiğini Hahn, şöyle konuştu: “Hukuk devleti müzakere konusu yapılamaz. Demokrasinin Türkiye varyantı diye bir şey yok. Demokrasiyi görmenin ve demokratik kurallara saygı göstermenin tek yolu var. Bu da Avrupa’da ve AB üyelerinde olduğu şekliyle” dedi.
AP üyelerinin, ‘Türkiye karşısında sessiz kalındığı’ yönündeki eleştirilerini de yanıtlayan Hahn, “Ne biz ne de siz Erdoğan karşısında korkma durumunda değiliz. İnançlarımız ve ilkelerimiz var. Komşu ülkeyle iyi ilişki niyetimiz var ancak hiçbir aşamada boyun eğmediğimiz konusunda şüpheniz olmasın” ifadelerini kullandı.
TBMM’de çok sayıda milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar alınmasını da değerlendiren Hahn, bu konuda AB Komisyonu ile AP’nin pozisyonunun aynı olduğunu belirterek, “Hukuk devletinde kabul edilemez, kınanacak nitelikte ve tüm demokratik geleneklere aykırı bir karar” yorumunda bulundu.
Vize muafiyetine de değinen Hahn, Türkiye’nin karşılaması gereken şartlar bulunduğunu ve bu yapılmadan sonuç alınmasının söz konusu olmadığının altını çizdi.
AP’DEN TÜRKİYE İLE ÜYELİK MÜZAKERELERİNİ ASKIYA ALIN ÇAĞRISI
Öte yandan oturumda, ‘gelinen aşamada Türkiye’de ciddi ve sürekli insan hakları ihlalleri yaşanması nedeniyle üyelik müzakerelerinin askıya alınması gerektiği yönündeki çağrılar’ yer aldı. Daha önceki oturumlarda bu yöndeki çağrılar genelde aşırı uçlar tarafından dile getirilirken ‘askı tezi’ bu kez ana akım siyasi grup temsilcileri tarafından da işlendi.