"Asılsız haberlerde bahse konu edilen gezilere ve toplantılara katılmam, resmi kurum ve kişilerce, temsil ettiğim makam nedeniyle devlet protokolünün gereği olarak şahsıma yapılan davetlere icabet etmekten ibaret olup, gezi ve toplantılara yönelik yapılan haber ve yorumlar insani ve vicdani olmaktan uzaktır. Bu resmi gezi ve programlarda devletimizi ve milletimizi temsil edenlerle birlikte olmak son derece doğal karşılanmalıdır. Bu gezi ve programlarda gurur ve onurla temsil ettiğim Yargıtay'a zarar verici bir hareket sözkonusu değildir."
'YASAL YOLLARA BAŞVURACAĞIM'
"Kırşehirli Danıştay Başkanımızın çok arzu ettiği kız yurdu müjdesinin Sayın Cumhurbaşkanı tarafından verilmesinde Danıştay Başkanımızın sevincine ortak olmayı bu derece saptırmayı anlamakta zorluk çekmekteyim. Kurumumuzu yıpratma ve kamuoyunda algı oluşturma amacını güden bu haber ve yorumların devam etmesi halinde yargının saygınlığını korumak amacıyla gereken yasal yollara başvuracağımı tüm kamuoyunun bilgilerine sunar, asılsız haberlerin takdirini kadirşinas halkımızın yüksek öngörüsüne bıraktığımı belirtmek isterim."
‘GÖREVDEN AYRILMAYA DAVET EDİLSİNLER'
Ankara Barosu avukatlarından Sedat Vural ise dün Danıştay ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na birer dilekçe verdi. Vural, iki başkanın, yargı bağımsızlığına gölge düşürecek davranışlarda bulundukları gerekçesiyle, haklarında disiplin sürecinin işletilerek, 'görevinden ayrılmaları davetinde bulunulmasını' talep etti.
"Eski Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, yüksek yargı başkanlarının, Cumhurbaşkanı'nın gezilerine katılmasını şöyle değerlendirdi: "Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin vazgeçilmez temel ilkeleridir. Bunlara gölge düşürecek davranışlardan kaçınmak gerekiyor. (Yüksek yargı başkanlarının Cumhurbaşkanı ile gezisi yargı bağımsızlığına gölge düşürecek bir davranış mı, sorusu üzerine) Onu toplum değerlendirsin. Eleştirildiğine göre demek ki bu tür davranışlardan kaçınmak gerekiyor."
'HİYERARŞİK BAĞ OLMAZ'
"Yasama, yargı, yürütme; bunların birbirine üstünlüğü yoktur. Bu güçleri temsil eden güçler arasında hiyerarşik bir bağ sözkonusu olamaz. Kendi başkanlığım sırasında çok yerden davet geliyordu. Hassasiyet gösterdim, yargı bağımsızlığına, tarafsızlık ilkesine gölge düşmesin, toplum yanlış algılamasın diye. Ben mesela sporun içinde olan bir kişi olduğum halde, 20 sene Tahkim Kurulu Başkanlığı yaptım. Spor ile ilgili konularda bile hassasiyet göstermeye çalıştım. Yargıya gölge düşmesin diye. Herkesin tarzı farklı, ama temel ilkeler doğrultusunda hareket etmek gerekir."