Sputnik'e konuşan Türk uzman şunları söyledi: "Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısı ve Putin'in toplantıya gönderdiği mesaj birkaç açıdan önemli. İlk olarak, son yıllarda Ortadoğu politikasının daha aktif hale gelmesiyle Rusya'nın bölgedeki Müslüman nüfusunun ağırlıklı olduğu ülkelerle ilişkilerini de belli bir stratejiyle ele almaya başladığını söylemek mümkün. Özellikle, Ortadoğu'daki terör ve şiddet, Sünni-Şii farklılıkları gibi mezhepsel ayrışmalar, etnik gerginlikler ve siyasi rejimlerin mahiyeti, enerji kaynaklarının paylaşımı ve bölge ülkelerinin denge politikalarındaki rolü gibi hususlar, bölgede daha etkin olmaya çalışan Rusya'nın İslam dünyasını şimdilerde daha bütüncül bir şekilde ele almasını gerektiriyor. Bu anlamda, Rusya'nın son yıllarda bu tarz toplantıları arttırması olumlu bir adım."
‘RUSYA İSLAM DÜNYASINA YÖNELİK ÖNEMLİ SOMUT AÇILIMLAR YAPIYOR'
Rusya-İslam dünyası ilişkilerini değerlendiren Has açıklamalarını şöyle sürdürdü: "İkinci olarak, Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ülkelerle bir İslam dünyasının oluşturulmak istendiği dikkate alındığında, Rusya'nın bu stratejisini bir nevi dünyanın farklı coğrafyalarındaki Müslüman nüfusla diyaloğa girme çabası olarak değerlendirebiliriz. Diyalog ise her zaman ‘yumuşak güç' araçlarına ihtiyaç duyar. Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu da Moskova'nın Müslüman çoğunluklu ülkelere yönelik pozitif anlamda önemli ‘yumuşak güç' araçlarından biri. Bu toplantılar, ayrıca Rusya'nın 2005 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı'na gözlemci üye olmasından sonraki önemli somut açılımlarından. Üçüncüsü, Putin'in mesajının içeriği. ‘İslam dünyasındaki' ülkelerin önemli bir kısmı otoriter rejimlere sahip ve bu rejimlerle halk kitleleri arasında önemli sıkıntıları var ki Arap isyanlarının da bir anlamda çıkış nedeni buydu. Gelinen noktada, Suriye örneğinde olduğu gibi, Rusya'nın diğer ülkelerdeki rejimlerin karakterine yönelik ciddi bir endişe taşıdığını söyleyemeyiz. Bu anlamda, Putin'in açıklamaları bu ülkelerdeki rejimlerin liderlerine bir mesaj olarak okunabilir. Putin, Batı'ya nazaran Rusya'nın daha güvenilir bir müttefik olduğunu vurgulayarak ‘İslam dünyasındaki' siyasi elitin rejim değişikliğine dair endişelerini gidermeyi amaçlıyor. Rus lider ayrıca Moskova'nın bu ülkelerle ilişkilerinde rejimin mahiyetine dair bir eleştirisinin olmayacağını ima ediyor. Dördüncü olarak, Rusya'nın Stratejik Vizyon Grubu olarak adlandırdığı bu yapının çoğunluğu Müslüman ülkelerin halklarıyla ilişkisinin ne derece ‘ortak değerlere' sahip olacağı hususu önemli bir soru olarak karşımıza çıkıyor ki bu da muhtemelen bu platformun önümüzdeki dönemde üzerinde çalışacağı konuların başında gelecektir."