Hürriyet'ten Mustafa Hasan Benli'nin haberine göre, Karaman Ağır Ceza Mahkemesi, 2012 ile 2015 yılları arasında Ensar Vakfı ve Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği'ne (KAİMDER) bağlı yurt ve evlerde kalan 10 çocuğa cinsel istismarda bulunan öğretmen Muharrem Büyüktürk'e ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, basit yaralama, çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik' suçlarından ilk celsede 508 yıl hapis vermişti.
Mahkeme kararının gerekçesini tamamladı. 77 sayfalık gerekçeli kararda, 2014-2015 yılında KAİMDER yurdunda kalan bir çocuğun, Büyüktürk'ün kendisine ve diğer öğrencilere "bilgisayarda erkek ve kadınların, hayvanların nasıl birleştiğini gösteren içerikler izlettiği, öğrencilere eşi ile yaşadığı ilişkileri anlattığı, kendisini ve bazı çocukları yatağına çağırdığına" ilişkin şikâyeti üzerine soruşturmanın başladığı, soruşturmanın genişletilmesi sonucunda cinsel istismara uğrayan 10 çocuk tespit edildiği anlatıldı. "Sanığa isnat edilen eylemlerin, mağdurlar 5. sınıfta iken başladığı, 6 ve 7. sınıfta eğitim öğretimlerine devam etmekte iken eylemlerin devam ettiği anlaşılmıştır" dendi.
‘MAĞDURLAR KORKULARINDAN DOLAYI SUSTU'
Kararda sanığın, "Değişen tarihlerde uyumak için odalarına geçen çocukları uyandırarak odasına çağırdığı, çocuklara cinsel istismarda bulunduğu, eylem bittikten sonra kimseye söylememeleri konusunda uyardığı, mağdurların da korkularından dolayı sustukları" anlatıldı. İki çocuğun cinsel istismara direndiği, ancak sanığın "zorla ellerini ittirerek, belinden sıkı sıkı sarılarak çocukların karşı koymasını engellediği" belirtildi. Sanığın değişen tarihlerde iki çocuğa tokat ve sopa ile vurarak yaraladığı da ifade edildi. Sanığın, "Öğrencilerin TEOG sınavına hazırlanmaları nedeniyle çocukları düşünerek suçlamayı kabul ettim" savunmasına itibar edilmediği de bildirildi.
NEDEN İNDİRİM YAPILMADIĞI ANLATILDI
Büyüktürk'ün bilgisayarında yapılan incelemede, porno içerikli sitelerle bağlantı kurulduğunun tespit edildiği anlatılan gerekçeli kararda, "Mağdur çocuklarla yapılan görüşmeler sonucunda, özellikle çocukların travma sürecini yoğun olarak yaşadıkları, sosyal baskı ve olayın sürekli olarak kamuoyu gündeminde kalması ile streslerinin sürekli arttığı, dayanılmaz boyutlarda gerçekleşen stres durumunun özellikle aktüaliteye meraklı çocukların haber bültenlerini dahi takip edememesine yol açtığı belirtildiği görülmüştür" değerlendirilmesi yapıldı. Sanığın, "suç işleme hususundaki ısrarlı tutum ve davranışları nedeniyle" de kendisine verilen cezadan herhangi bir indirim yapılmadığı anlatıldı. Mahkeme heyeti, sanığın kişiliği, suç işleme eğilimi nedeniyle ileride suç işlemekten çekineceği yönünde bir kanaat oluşmadığına vurgu yaptı.