“Ayrılma kampanyasının bu referandumda Türk halkından söz etme biçimi kaygı verici buluyorum” diyen Cameron şöyle devam etti: “Kullandıkları bazı malzemeler, Türk halkını suçlu veya terörist gibi resmetmeleri, samimi söylüyorum, korkunç. İnsanları korkutma yolları pek çok İngiliz Müslümanı da incitiyor. Bence bu çaresizliklerinin göstergesi.”
Cameron, İngiltere’nin AB’den ayrılması için kampanya yürüten grupların, Birlik üyeliğinin ülke güvenliğini tehdit ettiği iddialarını da değerlendirdi.
İngiltere’nin AB üyeliğinin Avrupa çapındaki istihbarat paylaşımından yararlanması anlamına geldiğini ve bunun kendilerine, ‘ülkeye kimi sokup kimi sokmayacaklarına karar verme imkanı’ sağladığını anlatan Cameron, “Avrupa ülkeleri arasındaki sıkı işbirliği hayati önem taşıyor. Eğer AB'den ayrılırsak bu bilgilere erişimimiz azalacak. Bu da ulusal güvenliğimiz için ciddi bir tehdit teşkil edecek. Bu, içinden geçtiğimiz çok tehlikeli dönemde almamamız gereken bir risk” ifadelerini kullandı.
‘FRANSIZLARIN YÜZDE 75’İ TÜRKİYE’NİN AB’YE ÜYELİĞİNE KARŞI’
Bu arada Türkiye’nin üyeliği de dahil olmak üzere AB’nin genişlemesine dönük tüm kararların üye ülkelerin ulusal parlamentolarında oy birliği ile onaylanması gerektiğini hatırlatan Cameron, “Hepimizin veto hakkı var. Fransa Türkiye’nin AB’ye girmesini referanduma götüreceğini zaten söyledi. Bugün Fransız halkının yüzde 75’i bu üyeliğe karşı. Türkiye on yıllardır AB'ye girmeyi istiyor. Açık ki bu yakın zamanda gerçekleşmeyecek” yanıtını verdi.
İngiltere’de 23 Haziran’da yapılacak referanduma giden süreçte yürütülen kampanyalarda Türkiye’nin AB üyeliği seçmenlerin kararlarını etkilemek için kullanılıyor.
Ülkenin AB’den ayrılmasını isteyen ‘Ayrılığa Oy Ver’ için kullanılan bir posterde, İngiliz pasaportunun AB’ye açılan bir kapı gibi resmediliyor ve “76 milyonluk Türkiye, AB'ye katılıyor. Ayrılığa Oy Ver, denetimi yeniden eline al” ifadesi yer alıyor.
Kampanyanın resmi internet sitesinde de ‘İngiltere Başbakanı David Cameron’a Türkiye konusunda güvenilemeyeceği’nin savunulduğu bir bir videoya yer veriliyor. Videoda, Cameron’ın parlamento komisyonunda yaptığı konuşmada “Türkiye'nin üyeliğinin gündemde olmadığını” söylediği, daha önceki Türkiye ziyaretinde ise “AB üyeliğine tam destek verdiklerini” ifade ettiğine dikkat çekiliyor.
Cameron’ın başını çektiği, ülkenin AB üyeliğinin devam etmesini isteyen “Britanya Avrupa’da Daha Güçlü’ kampanyasından yana olanlar ise Türkiye'nin AB üyeliğinin öne sürülmesinin ‘saçma’ olduğunu, Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin yıllar süreceğini dile getiriyor.
Cameron’ın geçen hafta sonu konuya ilişkin yaptığı açıklamada da Türkiye için “1987’de başvurdular. Bugünkü ilerleme hızıyla AB’ye girmeleri en son tahminlere göre 3000 yılı civarında olur muhtemelen” ifadelerini kullanmıştı.
Bu arada İskoçya'yı bağımsızlık referandumuna taşıyan ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) eski lideri Alex Salmond, İngiltere’nin AB’den ayrılmasını desteklemediklerini söyledi.
Salmond, "İskoçya, 23 Haziran'da istemeden AB dışına çıkarılırsa, iki yıl içerisinde yeni bir bağımsızlık referandumu yapılabilir. AB'den kendi isteği dışında çıkarılmakla tehdit edilen İskoçya'da yapılacak yeni bağımsızlık referandumundan bu sefer ise bağımsızlıktan yana sonuç çıkacağını düşünüyorum" diye konuştu.
SNP lideri Nicola Sturgeon da, "İngiltere'nin AB'den olası ayrılığı, İskoçya'da yeni bir bağımsızlık referandumunu tetikleyebilir" demişti.
İskoçya'da yapılan son anket, halkın yaklaşık yüzde 60'ının AB üyeliğinin sürmesi gerektiğini söylediğini ortaya koydu.