Başbakan Binali Yıldırım'ın dün yeni hükümeti açıklamasının ardından Meclis Genel Kurulu'na sunduğu yeni Hükümet Programı'nda yeni hükümeti dış politikada ana hedefinin, "Türkiye'nin bölgesinde istikrar, barış ve kardeşliği daim kılacak politikaları kararlılıkla sürdürmek" olduğu ifade edilirken Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin stratejik bir hedef olarak görüldüğü belirtildi.
Rusya ile ilişkilerle ilgili "Son dönemlerde yaşanan gelişmelere karşılık, Rusya ile ilişkilerimizi karşılıklı diyalog kanallarını açık tutarak, ilişkilerimizi normalleştirme ve asgari müştereklerde buluşarak, ortak menfaatler temelinde geliştirme yönündeki irademizi sürdüreceğiz" denildi.
'AB'NİN BU ÇİFTE STANDARTLARDAN UZAKLAŞMASI GEREKİR'
'Suriye'de 5 yıldır devam eden ihtilafın, her geçen gün daha da derinleşen insani yıkımın yanı sıra, gerek Türkiye'nin ulusal güvenliği, gerek bölgesel ve küresel güvenlik ile istikrar açısından risk ve tehditler oluşturduğu' kaydedilirken "Suriye'de kalıcı istikrar ve barış için, Suriye halkının rızasına dayalı, meşruiyeti sorgulanmayacak bir geçiş hükümetinin kurulmasıyla, akabinde yeni bir anayasa ve seçimler ile gerçek bir siyasi dönüşümün hayata geçirilmesi için çabalarımız, kararlılıkla sürdürülecektir" denildi.
AB'ye vize muafiyeti konusunda verilen sözlerin tutulması çağrısında bulunularak "Üzerinde uzlaşılan hususlarda sonradan, sübjektif siyasi mülahazalarla değişikliğe gidilmesi, karşılıklı güveni zedelemektedir. Örneğin, ülkemizin vize muafiyeti konusunda yaptığı özverili çalışmalar, AB tarafından hak ettiği karşılığı bulamamıştır. Türkiye olarak karşılıklı saygı ve güven temelinde olumlu çaba sarf etmeye devam ederken, aynı yaklaşımı AB kurumlarından ve üye ülkelerden de beklemekteyiz" ifadelerine yer verildi.
'ABD İLE MEVCUT YAPICI DİYALOG DEVAM EDECEK'
Hükümet Programı'nda ABD ile ilişkilerle ilgili de şunlar denildi:
"Bölgesel-küresel tehdit ve sınamalar ışığında, müttefikimiz ABD ile çok geniş bir coğrafyada yürüttüğümüz yakın işbirliğinin, geliştirilerek sürdürülmesi önem taşımaktadır. Bu amaçla, mevcut yapıcı diyaloğumuzu, her seviyede devam ettireceğiz. Karşılıklı saygı, ortak değerler ile müşterek çıkarlar temelinde yürüyen ilişkilerimizin, her yönüyle ilerletilerek, çeşitlendirilmesi esastır. ABD ile işbirliğimizin ekonomik, ticari ve yatırım boyutlarının da siyasi, askeri ve savunma ilişkilerimize uygun bir düzeye çıkarılması ile mevcut ekonomik potansiyelin, ilişkilerimize layıkıyla yansıyacak şekilde hayata geçirilmesi hedeflenmektedir."