Flash TV ana haber spikeri Mustafa Yenigün hakkında ‘devleti aşağıladığı' iddiasıyla TCK 301. maddeden soruşturma açıldı.
Yenigün, Sputnik'e yaptığı açıklamada sadece Karadeniz'de değil Türkiye'nin pek çok bölgesinde, çevreye büyük zarar verecek projelerin hayata geçirildiğini anımsattı. Projelerin rant kapısı olmaları nedeniyle halkın tepkisine rağmen uygulanmak istendiğini belirten Yenigün, "Buraya Yeşil Yol getireceğiz, etrafına oteller dikeceğiz sen de çocuğunu burada 1300 liraya çalıştıracaksın deniliyor" sözleriyle, tepkisini bir kez daha dile getirdi. Ekrandaki ifadelerinin hakaret ya da aşağılama içermediğine, Karadeniz şivesi kullandığının altını çizen Mustafa Yenigün savcıya henüz ifade vermediğini söyledi.
‘ADALET BAKANI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜMÜ SORUŞTURUYOR'
Soruşturma izni verilmesini eleştiren Mustafa Yenigün, "Benim asıl üzgün olduğum ve baskı hissettiğim nokta, bu soruşturmanın bizzat Adalet Bakanı'nın onayıyla açılabiliyor olması. Sayın Bakan, benim Anayasa'da güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkımı soruşturulmaya, gerekirse de yargılanmaya uygun görmüş" dedi.
‘MEDYA PATRONLARI DA SİYASETLE İLİNTİLİ'
Türkiye basın tarihinde görülmemiş bir baskı uygulandığını söyleyen Mustafa Yenigün, gazetelerin magazin eklerinin dahi hükümetle arası iyi olmayan kişileri hedef aldıklarını belirtti. Türkiye'de basının yapısal sıkıntılarına da değinen Yenigün "Yapısal sıkıntılar basın kuruluşları çoğu kez kamusal görevi yapmaktan alıkoyuyor. Medya patronları genellikle siyasetle ilintili hale geliyor ve farklı alanlarda hatırı sayılır servetler elde ediyor. Karşılığında da bu siyasi güç, bu medya organlarını kendi isteği doğrultusunda şekillendiriyor" dedi. Geriye kalan kuruluşları ile basın mensuplarının gazetecilik yaptıklarını ve mesleğin doğası gereği muhalif olduklarını ifade eden Yenigün "Bunun karşılığında kimi zaman vatan hainliğiyle suçlanıyor kimi zaman paçavra olarak nitelendiriliyor" dedi.
Yenigün, Yeşil Yol eylemlerinin sembol ismi Havva Ana'nın "Devlet kimdir? Ben halkım" şeklindeki sözlerini ekrana getirdikten sonra, doğaya geri dönülemez şekilde zarar verecek projeyi eleştirerek Karadeniz şivesiyle "Sen kimsin la" demişti.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ DAYANIŞMASINA SORUŞTURMA
Özgür Gündem gazetesinin ‘nöbetçi genel yayın yönetmenliği' kampanyasına katılan 12 gazeteciye soruşturma açıldı. Gazeteyle dayanışma gösterdikleri için ‘örgüt propagandası' yapmakla suçlanan gazeteciler Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne giderek ifade verdiler. Hakkında soruşturma başlatılan isimlerden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, Sputnik'e yaptığı açıklamada, medya kuruluşlarına yönelik artan baskının hem hükümetin sıkıştığına hem de otoriterleşmeye işaret ettiğini söyledi.
‘ÖZGÜR GÜNDEM'E AÇILMIŞ 200 DAVA VAR'
Özgür Gündem'in ağır baskı altında olduğuna dikkat çeken Eren, gazetenin onlarca çalışanının öldürüldüğünü, binasının bombalandığını ve şu an haklarında açılmış yaklaşık 200 dava bulunduğunu anımsattı.
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ACIKLI HALDE'
Türkiye'de otoriterleşme ve baskının arttığını basın özgürlüğünün ‘vahim durumda' olduğunu belirten Faruk Eren, "Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerindekiler, çok ağır koşullarda gazetecilik yapılıyor. Sahada çalışanlar, güvenlik güçlerinin ağır hakaretlerine, tehditlerine maruz kalıyorlar, özellikle kadın gazeteci arkadaşlar. İMC kameramanı Refik Tekin hâlâ yaralı. Üç ay oldu sanırım, Cizre'de ağır yaralanmıştı. Ölümden döndü" dedi.