Ankara yönetiminin İran ile ilişkileri ekonomik nedenlerle yüzeysel bir iyileşme gösterse de, keskin Suriye politikalarından tamamen vazgeçip Şam yönetimiyle yakınlaşması, kısa vadede Rusya ile ilişkileri düzeltmesi ne kadar mümkün?
‘ANKARA BU YOLU BULMAK ZORUNDA’
Başbuğ ile benzer değerlendirmeleri bir süredir dile getiren Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu’na göre Ankara yönetiminin başka bir çıkış yolu yok:
“Bu mümkün mü? Başka türlü bir çıkış yolu olmadığı için bu çıkış yolunu Türkiye aramak mecburiyetinde ve bulmak mecburiyetinde. Nasıl İsrail’le bugüne kadar anlaşmazlık içerisinde olan Türkiye çıkış yolu bularak yeniden işbirliği yapmak ve ilişki kurmak için çaba sarf ediyorsa… İran ile belki bu konuyu kolay çözebilir, Suriye merkezi hükümeti ve Rusya ile bu ilişki ve irtibatı kurması, zor olmasına rağmen imkânsız değil.”
‘RUSYA VE İRAN DİKKATE ALINMALIYDI’
ABD BÖYLE BİR POLİTİKA DEĞİŞİKLİĞİNE NASIL YAKLAŞIR?
Bu yönde bir politika değişikliğini ABD’nin engellemesiyle karşılaşmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Armağan Kuloğlu, “ABD’nin buna çok fazla muhalefet edeceğini zannetmiyorum çünkü ABD’nin Suriye konusundaki yaklaşımı, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi bütünlük içinde toprak bütünlüğünü sağlayabilecek durumda görünmüyor” dedi.
Kuloğlu, Suriye politikaları konusunda başarısızlığa uğrayan hükümet değişmeden Türkiye’nin hem Suriye hem de Rusya ile ilişkilerin düzelmesinin mümkün olup olmadığına ve somut olarak hangi adımların atılabileceğine ilişkin değerlendirmesinde ise şunları kaydetti:
‘MONTRÖ GÜVENCESİ RUSYA İLE YAKINLAŞMA SAĞLAYABİLİR’
“Türkiye hükümeti bugün başka türlü olan bir konuyu zaman içerisinde 180 derece değiştirebiliyor, bir başka şekle dönüştürebiliyor. Bu politikaların değişmesi için hükümetin değişmesi mi gerekir, bilemem. Ancak mevcut hükümetin politika değiştirebileceği konusu ispatlanmış durumda. ABD’nin Montrö’yü delme teşebbüsleri vardı Gürcistan konusundan dolayı. O zaman Rusya ile sıkı bir Karadeniz işbirliği oluşturmak suretiyle bu konu gündemden çıktı. Rusya’yla Montrö konusunda güvence verecek adımlar atılabilir, Montrö’nün değişmeyeceği ve bu konuda teminatın Türkiye ve Rusya olduğu ön plana çıkarılabilirse, yakınlaşmaya sebep teşkil edebilir.”
‘RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİNİN YANLIŞ OLDUĞU İFADE EDİLMELİ’
“Uçak konusunu tekrar gündeme getirip bunun bir yanlışlık olduğunu, o dönem bir tehdit olarak değerlendirildiğini ancak Rusya’nın doğrudan Türkiye’ye karşı bir tehdidinin söz konusu olamayacağını beyan edecek bir yaklaşımda bulunulabilirse, bu da Rusya’yı yumuşatacak bir etki olabilir.”