Buna ilişkin görüntülerin dava dosyasında olmasına karşın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddianamesini hazırlarken Yunus Durmaz'dan hiç bahsetmemesi ve davaya eklememesi dikkat çekti.
Cumhuriyet'in haberine göre Orhan Gönder'le polis kamerasına takılan Yunus Durmaz, eğer o tarihte yakalansaydı Suruç, Ankara Gar ve Taksim saldırıları yaşanmayacaktı.
Polisin elinde ilk günden beri olan bu görüntülerden Yunus Durmaz'ın kimliği açıkça belli oluyor. Diyarbakır Savcılığı'nın neden iddianameye Yunus Durmaz ve yanındaki iki kişiyi eklemediği soru işaretine neden oldu.
Buna karşın Durmaz'ın yakalanmaması, birçok kanlı saldırya yol açtı. Eğer 5 Haziran 2015'te miting alanına giren Durmaz, olaydan hemen sonra yakalansaydı 34 kişinin öldüğü 20 Temmuz Suruç saldırısı, 103 kişinin öldüğü 10 Ekim Ankara katliamı gerçekleşmezdi. Çünkü her iki eylemde de saldırı talimatını Durmaz verdi ve canlı bombaları kendisi organize etti. Durmaz, o dönem istihbaratın birebir dinleyip takip ettiği kişiydi.
Bu görüntüler, bir ay sonra 15 Temmuz 2015'de çok sayıda televizyonda da yayımlanarak haber oldu. Ancak Yunus Durmaz, o dönem tanınmadığı için kimse bu ayrıntıyı fark edemedi.