Demirtaş'tan dokunulmazlık hamlesi: 52 cesur yürek var mı?

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP'li milletvekilleriyle birlikte dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesinin ardından Meclis'te basın açıklama yaptı. Figen Yüksekdağ tarihi bir gün yaşandığını belirterek halk iradesine bir ‘darbe' gerçekleştiğini ileri sürdü.

‘MÜCADELE DAHA YENİ BAŞLIYOR'

Figen Yüksekdağ, teklifin hazırlanma sürecinde antidemokratik anlayışın hakim olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Bugün bu darbeci siyasetin son perdesi oynandı. Onlar açısında son perde olabilir, bizim açımızdan mücadele daha yeni başlıyor. Onlar tarihe bu yüz karasıyla geçecekler. Demokrasiyi katletme suçundan mahkûm olanlar listesine eklenecekler. Bugün oylamanın sonucunda 376 oyu veren milletvekillerinin bir kısmı baskıcı antidemokratik rejimi pekiştirmek ve bundan sonraki süreçte devamını sağlamak konusunda uzlaştılar. Halkımızın siyasi iradesine dönük saldırı içerisine girdiler. HDP bu tablo içinde direnen tek demokratik güçtür. Bu meclis çatısı altında demokrasinin ana muhalefetin odağı haline gelmiştir. Bir kere daha görecekler ki direnenler kazanacak ama bu kez daha büyük kazanacak."

‘YA TUTUKLAMA YA YAKALAMA YA DA ZORLA GETİRİLME'

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, ifade vermeye gidip gitmeyeceklerinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi: "Hiçbir arkadaşımız ifade vermek üzere mahkeme ve savcılıkların davetine gönüllü gitmeyecekler. Bugün 2.5 parti bir araya gelerek bu yasayı onaylamış olabilirler. Vicdanı olanlar bu değişikliği darbe sürecine giden hukuk dışı ittifakı net şekilde görmüştür. Bizi normal bir yargılama sürecine davet etmiş olsalardı asla çekinmezdik. Bağımsız bir yargı olacağını inansak, aklanamayacağımız faaliyetimiz olmadığından emin olduğumuz için giderek ifade verirdik. Ama bu süreçte sarayın talimatlıyla çalışan yargı, parlamento, hükümet ve medya var olduğu süreçte sanki adil yargılama olacak gibi bir aldatmacaya figüran olmayacağız. İfademizi almak isteyenler bizi zorla götürecekler. Hakim ve savcılara söylüyorum şimdiden hazırlık yapsınlar.

Biz hazırız. Bunlar artık siyasi krizidir. Tıpış tıpış kendi ayağımızla gitmeyeceğiz. Ya tutuklama, ya yakalama, ya da zorla getirilme. Bunun dışından sarayın yargısı önünde yargılama var gibi hareket etmeyeceğiz. Önümüzde AKP, CHP ve yarım parti MHP'nin ittifakıyla gerçekleşen darbeyi durdurmak için çok olanak var. Parlamento faşistlere ait değil, halka aittir. Fazlalık, buradaki faşist zihniyettir. Burası halkın malıdır. Bizi buradan kovmayı hesaplayan faşist zihniyet bilsin fazlalık olan sizsiniz. Biz buradaki halk iradesini koruyoruz. Halk iradesi adına elimizdeki imkanları değerlendireceğiz. Anayasaya Mahkemesi'ne iptal için bireysel başvurular dahil olmak üzere elimizdeki imkanları hukuki imkanları değerlendireceğiz."

‘ANAYASA MAHKEMESİ BAŞVURUSU İÇİN 52 CESUR YÜREĞE İHTİYACIMIZ VAR'

Demirtaş, HDP'li vekillerin tutuklanmaları halinde toplu bir istifa olup olmayacağı sorusuna şu cevabı verdi: "Bize yönelik her hamlenin karşılığını görecekler. Biz demir leblebiyiz. Bizi her çiğnediğinde dişlerin dökülecek ve halkımızı ısıracak dişin ağzında kalmayıncaya kadar süreç devam edecek. Bugün aleni bir şekilde CHP kurumsal desteğiyle gerçekleşmiş karardır. Yarın bir gün zorla tutuklanan arkadaşımız doğrudan CHP'nin desteğiyle bu uygulamaya destek olmuş olacak. Mecliste bir ana muhalefet partisi kaldı o da HDP. Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu için 52 vekilin daha desteğine ihtiyacımız var. Darbeye karşıyım diyen 52 milletvekili varsa imza atsınlar. 52 cesur yürek var mı parlamentoda onu da imzaya açıldığında göreceğiz."