Ancak ABD ve Körfez müttefikleri uluslararası metinleri tersine çeviriyor. Esad'ın gitmesi yine ‘önkoşul' olarak masaya konulurken, Suriye'deki savaş suçlarına da imza atan İslamcı gruplara açık destek verilmeye başlandı. Rusya'nın Suriye sahasından ‘kısmi çekilmesi' dengeleri etkilerken, bu gelişmeler akla Cenevre-3'ün de sona mı erdiği sorusunu getirdi.
‘SUUD CENEVRE-2'YE DÖNMEK İSTİYOR'
"Bunlar Cenevre-3'ün ruhuna uygun olmayan şeyler. Cenevre-3'te bütün muhalif grupların temsili söz konusuydu. Bunu sadece Suudilerin belirlediği muhalif gruplar değil, Kürtlerin de Suriye içindeki muhalif gruplarında temsili söz konusuydu. Viyana süreçleriyle başlayan, Suriye destek grubunun oluşumu ile başlayan süreçlerde Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry, Esad'ın hemen çekilmesi gerekmediğine dair açıklaması vardı. Dolayısıyla Cenevre-2'nin aksine Cenevre-3 Esad'ın çekilmesini ön şart olarak koşan bir anlayış söz konusu değildi. Fakat şimdi gelinen noktada hem Amerika'dan hem Suudi Arabistan'dan bu iki konuda da ısrar seziyoruz."
‘SÜREÇTE KARARLILIK RED CEPHESİNİ CESARETLENDİRİYOR'
Muhalif İslamcı grupların 27 Şubat'taki ateşkesi fırsat olarak kullandıklarını ve olağanüstü silahlandırıldıklarını ve Nisan başında Halep'in güneyinde, Hama'ya ve Lazkiye'e de tekrar ofansif hale geldiklerini anımsatan Dursunoğlu, "Eş zamanlı olarak Riyad heyeti Cenevre görüşmelerinden çekildiğini söyledi. Bunlar Suudilerin şantajı, ‘benim öngördüğüm şartlar Cenevre-3'ün ruhuna giydirilmezse ben bu masayı deviririm. Masayı devirme cesaretini Rusya ve Amerika'nın bu süreci koruma kararlılığından alıyor" diye konuştu.
'SÜRECİ BALTALIYORLAR'
'ABD'NİN ÖNCELİĞİ İSRAİL'
ABD'nin genel anlamda bölge planında İsrail'in en güçlü ülke olmasının yer aldığını savunan Dursunoğlu, görüşünü şöyle aktardı:
‘TÜRKİYE'Yİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR'
‘RUSYA ÇOK YAPICI VE KURALLARA UYGUN OYNUYOR'
Dursunoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: "Benim görebildiğim kadarıyla Rusya sahada askeri çözüm olabileceğine inanmıyor. Orta yolda buluşmak istiyor. Bu yönde de çok yapıcı adımlar atıyor. Örneğin sahada terörist unsur olarak kabul edilen Nusra ile çok açık müttefik olan silahlı grupların terör örgütü ilan edilmesi yakın zamana kadar erteleyecek kadar yapıcı davrandı. Bu aynı zamanda Suudilerin ve Amerikan müttefiklerinin elini güçlendiren gelişme oluyor. Suriye ordusu ve müttefiklerinin de zayıf tarafını oluşturuyor."