Ankara, NATO’nun Karadeniz işlerine daha çok müdahil olmasını mı istiyor? NATO güçlerinin Karadeniz’deki varlığının artması bölge açısından ne gibi sonuçlara yol açabilir? Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin bozulma olasılığı artmaz mı? Karadeniz’in güvenliğinin, Karadeniz ülkeleri tarafından sağlanması daha mantıklı ve güvenilir olmaz mı?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı, emekli Hava Korgenerali Dr. Erdoğan Karakuş şunları söyledi:
Montrö Boğazlar Sözleşmesi ortada. NATO’nun Karadeniz’de bulunma konusu da tamamen Montrö’ye dayalı olması lazım. Bu, çok iyi biliyorsunuz ki, 1936’da yapılmış çok güzel bir anlaşma. Hem Karadeniz ülkelerinin güvenliğinin sağlanması için hem de birçok yönden Karadeniz’de bulunan ülkeler arasındaki ilişkilerin daha uygun bir ortamda bulunması için. NATO ile ilgili olayda Montrö’yü doğrudan devreye soktuğundan dolayı ha NATO’nun, ha başka bir devletin gemileri söz konusu olsun yine aynı konuyu kapsamış oluyor. Montrö esastır diye düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı niçin öyle bir söz söyledi, onu da bilemiyorum.
Yani Karadeniz’in güvenliğinin doğal olarak Karadeniz ülkeleri tarafından sağlanması gerekir, değil mi?
Zaten Montrö onu sağlamak için zamanında imzalanmıştı. 1936’da malumunuz bütün Karadeniz ülkeleri buna katılmıştı. Bu anlaşma yürürlükte olduğu müddetçe bu anlaşmaya göre herkesin hareket etmesi gerekiyor. Ve Karadeniz’de kuvvet bulundurabilme konusu da buna bağlı. Yani ancak belirli miktardaki tonaja sahip olan gemiler işte Türkiye’den 15 gün önce müsaade alacak, ondan sonra ancak devreye konulabilecek. Bütün bu ortamları zaten Montrö sağlıyor. Onu söylemek istiyorum. Yani diğer paktlardan daha önemli olan bence Montrö Boğazlar Sözleşmesi’dir. Bütün Karadeniz ülkelerinin bu Montrö ile ilgili olarak işbirliği içerisinde bulunması lazım diye düşünmekteyim.
Ve dolayısıyla NATO güçlerinin Karadeniz’deki varlığının artması bölge açısından tehlikeli sonuçlara yol açabilir değil mi?
Tabi ki, Karadeniz ülkelerinin, diğer ülkelerle mukayese edildiğinde, Karadeniz’in güvenliği daima birinci öncelikli olması gerekir. İşte onu da söylediğim gibi, Montrö sağlıyor. Montrö’nün sağlaması nedeniyle Montrö üzerinde bütün ülkelerin işbirliği içinde olması lazım. Ben hep onu söylüyorum. Yani Türkiye-Rusya Federasyonu veya Rusya Federasyonu-Türkiye arasındaki münasebetler daima iyi olmalı. Yani başka ülkelerin devreye girmemesi için Karadeniz ülkeleri içerisinde işbirliğinin çok iyi olması gerekiyor. Bu konuda herkesin hassasiyet göstermesi ve işbirliği içerisinde olması lazım diye düşünüyorum.