Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı konuşmada, "Karadeniz adeta Rusya'nın bir gölüne dönüşüyor" ifadelerini kullandı ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'i bu ‘tehlikeye' karşı uyardığını söyledi. Ankara, son üç yılda Şangay Beşlisi, AB ve NATO'ya yönelen açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Karadeniz'e ilişkin yaptığı son açıklamanın ciddiye alınması gerektiğinin altını çizen Okuyan'a göre, Romanya'nın Karadeniz'de daimi NATO donanması kurulması için çağrı yapmasının ardından Ankara yönetiminin ‘rol kaptırmaktan' rahatsız. Karadeniz'in güneydoğusunda varlığını artırmak isteyen, Kafkasya ve İran'a sokulmak için bu alana yerleşmeyi önemli gören NATO'nun Trabzon'dan üs isteyebileceğini belirten Okuyan, "Bunlar hemen olacak şeyler değil. Ancak Romanya'nın NATO'nun Karadeniz'de bir ortak donanma kuvveti oluşturması teklifi daha kolay yapılabilir bir şey. Türkiye'nin böyle bir komutanlıkta ağırlık kazanması çok zor. Çünkü Karadeniz'de Türkiye'nin böyle bir oluşuma sunacak doğru dürüst limanı yok" dedi.
Ankara yönetiminin, ülkeyi kuzeyden de bir gerilimin içine sokması tehlikesini değerlendiren Kemal Okuyan, bu ihtimalin ABD ile NATO'nun Rusya ile ilişkilerinin nasıl bir süreç geçireceğine bağlı olduğunu belirtti:
"Bu Türkiye'nin karar vereceği bir başlık değil. NATO ile Rusya arasında özellikle ABD ile Rusya arasındaki gerilimin nereye evrileceğine biraz bağlı. Suriye'deki gelişmelerden sonra Rusya-ABD ilişkileri belli bir istikrara kavuşabilir. Gerilim ve sürtüşmeler bitmeyecektir ancak ABD yönetimi, hatta bizzat Obama ‘Bizim için asıl problem Çin Halk Cumhuriyeti'dir' dedi. Dolayısıyla dünyadaki gerilimlerin biraz daha Pasifik'e kaymasını bekleyenlerdenim. Öte yandan da bu bölge, henüz istikrara kavuşamayacak kadar ciddi problemlerle dolu. O yüzden de Karadeniz, her an gerilimin tırmanacağı, çatışmaların tırmanabileceği bir bölge. Erdoğan'ın açıklamasını bir yandan da ABD'ye ‘bu gerilimli bölgede ben sana yeni olanaklar sunabilirim' mesajı olarak yorumlamak gerekiyor."
ERDOĞAN'IN GERİLİMLERİN BELLİ ÖLÇÜLERDE AZALDIĞI BİR DÜNYADA YERİ YOK'
Ankara'nın neden böyle bir gerilimi tetiklemeyi isteyebileceği sorusunu yanıtlayan Okuyan, "Birincisi, Erdoğan'ın kişisel pozisyonundan söz etmek gerekiyor. Erdoğan'ın normal koşullarda yani bu gerilimlerin belli ölçülerde azaldığı bir dünyada yeri yok. Öte yandan da dünya gerilimlerle dolu ve Erdoğan buradan besleniyor. Dolayısıyla Rusya kartını artık oynayabilecek durumda değil. Rus uçağının düşürülmesinden sonra tamamen kapanda, en azından belli bir süreliğine. Burada Erdoğan'ı kurtaracak şey Batı'yla yani NATO ittifakı ile Rusya arasındaki gerilimlerin artması. Suriye'de bunu pek beceremedi. Dolayısıyla Karadeniz'de acaba potansiyel bir gerilime yatırım yapabilir mi?" dedi.
Okuyan, NATO'nun gerilimi tırmandıran bir aktör olduğunu ve Rusya'yı kuşatmaya dönük girişimleri olduğunu anımsatarak Erdoğan'ın da bu politikaya hitap etmeye çalıştığını söyledi.
Öngörülemez hamleleri olduğu yönünde eleştirilen ve Suriye'de Batı açısından başarısızlığa uğrayan Ankara'nın Karadeniz'de gerilimi artıracak bir hamle yapma fikrinin NATO'da çatlak yaratıp yaratmayacağı sorusunu yanıtlayan Kemal Okuyan, "NATO'da ‘Türkiye'ye bundan daha fazla bel bağlamayalım' ya da ‘Türkiye NATO'da daha fazla önemli bir ülke haline gelmesin' diyen ciddi bir çevre var. ABD içerisinde değişik kanatlar bu konuda birbirleriyle mücadele ediyorlar" dedi.