MHP'ye en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde ülkenin, milletin ve MHP'nin bugününü ve geleceğini konuşarak fikir ve görüş birliği içerisinde bir karara varmanın gerekliliğinin ortada olduğu vurgulanan açıklamada, parti yönetimi tarafından bu talep ve beklentileri karşılayacak herhangi bir girişimde bulunulmadığı kaydedildi.
‘YARGIYA HAVALE EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ'
‘Türk milletinin teminatının ve Türk milliyetçiliğinin yegâne siyasi kurumu olan MHP'nin içinde bulunduğu bu vahim durumun kabul edilemez olduğu'na işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yasa ve tüzüğümüzün öngörmüş olduğu ve demokrasinin gereği olarak olağanüstü kongrenin toplanması talebi, maalesef parti yönetimince yerine getirilmemiştir. Kendi içimizde görüşülerek karara bağlanması gereken bir hususun yargıya havale edilmesi kabul edilemez. Olağanüstü kongre toplanmasına dair talebin mahkeme kararı ile hüküm altına alınmış olmasına rağmen yapılmaması izahtan varestedir. Daha da vahimi Türk milletinin ayrışma, çatışma ve bölünmenin eşiğine getirildiği bugünlerde milletimizin ve devletimizin yegane teminatı olan MHP, amaç ve ülküsünü gerçekleştirme imkanından uzaklaşmaktadır. Olağanüstü kongrenin toplanması talebi, camiamızın ötesinde milletimizin beklentisi ve arzusu haline gelmiştir. Olağanüstü kongrenin toplanmaması halinde; kurumsal yapının, mensuplarımızın ve seçmenlerimizin çatışma ve kavgalara sürükleneceği görülmektedir. Yaşanan tartışmalara ve yaşanabilecek olumsuzluklara son vermek üzere olağanüstü kongre behemehal toplanmalıdır."
Parti genel merkez yönetimi başta olmak üzere, herkesin tarihi bir sorumluluk içinde bulunduğuna vurgu yapılan açıklamada, şu görüşler paylaşıldı:
"Tarihten gelen sorumluluğumuz ve geleceğe dair endişelerimiz bizleri aklıselim düşünmeye ve sürecin gereğince hareket etmeye mecbur kılmaktadır. Buna bağlı olarak mahkeme kararına uyularak olağanüstü kongrenin vakit geçirilmeden toplanması gerektiğini savunuyoruz. Her kim bu aşamadaki görev ve sorumluluğunun gereğini yerine getirmezse, ülkücü, milliyetçi hafızalarda ve maşeri vicdanda hak ettiği yeri almaktan kurtulamayacaktır."