‘EĞİTİMLİ, ENTEGRE OLANLARIN YÜKSELME ŞANSI VAR'
Bu seçimlerin ve sonucunun Batı dünyası ve İslamofobi tartışmalarındaki yerini uzun yıllar Londra'da gazetecilik yapmış Yeni Yüzyıl gazetesi köşe yazarlarından Zafer Arapkirli ile konuştuk.
Britanya'da Müslümanların 3 milyon civarında yani nüfusun yüzde 4.5-5'ini oluşturduğunu belirten Arapkirli, büyük kısmı ‘dezavantajlı ve yoksulluk çeken' toplum kesimlerinden oluşsalar da entegrasyon çabalarına şu sözlerle dikkat çekti:
"Bu nüfusun içinde çok karakteristik bir özellik var. Örneğin Afrika kökenli ya da Karayip kökenli siyahlara oranla çok daha fazla eğitime yönelen, çok daha fazla topluma kolay entegre olan bir muhtevadaki insanlardan bahsediyoruz. Sadiq Khan özelinde baktığımızda, biyografisini incelediğimizde çok iyi eğitim görmüş bir insan, İşçi Partisi kademelerinde de önemli görevler yapmış, gölge kabinelerde bulunmuş. Örneğin Golden Brown başbakanlığında kabinede de bulunmuş, yani bakan yardımcısı olarak kabine toplantısında katılmış birikimli, donanımlı insan hakları avukatından bahsediyoruz."
"THATCHER BU MAKAMI KALDIRMIŞTI'
Londra belediye başkanlığının özel yetkilerle donatılmış bir makam olduğunu hatta şehrin valiliğine tekabül eden yetkileri bulunduğunu anımsatan Arapkirli, Margareth Thatcher hükümetinin 1986'ta kaldırdığı bu makamın 2000'de tekrar referandumla geri getirildiğini de aktardı. Arapkirli, "Böylesine renkli ve tartışılan bir figürün makama oturması İngiltere siyasetinin aslında uzaktan sıkıcı gibi görünen siyasetin enteresan olduğunu gösterir" vurgusunu yaptı.
'ÇİÇEK MANZARASI DEĞİL AMA…"
Britanya'da 11 Eylül 2001 ve 2005 Londra saldırılarından sonra sonrası İslam karşıtlığının belli ölçülerde etkili olmasına karşılık toplumun hoşgörüsüne dikkat çeken Arapkirli, Britanya'nın eski emperyal karakterinden taşıdığı nüfus çeşitliliğine de dikkat çekti. Arapkirli, Londra'da nüfusun azımsanmayacak bir kesiminin göçmenlerden oluşan semtler bulunduğunu da anımsatırken, "Toplumsal, kültürel çatışmaların keskin yaşanmadığını da söyleyebilir. Bu hiç yok anlamına gelmiyor. Çiçekli, baharlı manzara çizmiş olmayayım ama kıta Avrupası'nda Müslüman, azınlık toplumuna gösterilen davranıştan farklı bir davranış olduğunu vurgulamak için söylüyorum" dedi.
'İNGİLTERE, AB İÇİNDE KALACAK'
İktidardaki Muhafazakar Parti içinde bazı bakanların bile Avrupa'dan ayrılmayı savunduğunu, AB'nin geleceği olup olmadığı sorusunun gündeme taşındığını anımsatan Arapkirli'nin tahminine göre, "Britanya halkı, AB içinde kalmayı tercih edecek. Zira aksinin riskli bir karar olacağına hükmedecekler."