Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı anmak için Caddebostan Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Denizleri Anıyoruz’ başlıklı programa katılan Dündar, “Bugün karşınızda olabildiğim için mutluyum. Az kalsın bir 6 Mayıs da benim olacaktı” dedi.
Biz cesareti, cesur olmayı Denizlerden öğrendik. Biz her türlü baskının karşısında dimdik durmayı Denizlerden öğrendik, o kuşaktan öğrendik. O yüzden öyle kolay kolay yılmayız. Hiçbir zaman teslim olmayız.
‘NE AVRUPA’YA NE AMERİKA’YA İNANIYORUZ’
Biz aynı zamanda emperyalizmin ne kadar ikiyüzlü, ne kadar kolay adam satabildiğini de, bir ülkeden nasıl vazgeçebildiğini de Denizlerden öğrendik ve şimdi bir kez daha görüyoruz. Nasıl ikiyüzlü olabildiklerini, nasıl işlerine geldiğinde kendi değerlerini ayaklar altına alabildiklerini de görüyoruz. O yüzden ne Avrupa’ya, ne Amerika’ya, ne kadere, ne şansa hiçbir şeye inanmıyoruz. Bu halkın gücüne, kendi cesaretimize, bileğimize güveniyoruz. Onları devireceğiz. Başka yolu yok.
Aslında bir tek korkmamız gereken şey var, korku. Bizim teslim alan asıl şey korku. Sinmek, teslim olmak, yılmak. Beni açıkçası ne iktidar ne tetikçileri korkutuyor. Ama toplumdaki derin sessizlik, en çok korkulması gereken şey. En çok şimdi bir arada olmaya ihtiyacımız var. En çok şimdi ses vermeye, en çok şimdi dimdik bir arada omuz omuza durmaya, yürümeye ihtiyacımız var. Onun için ne olur artık daha fazla sessiz kalmamak için herkes birbirinin elinden tutsun. Ne olur artık bu sessizliğe bir son verelim ve bu baskı ve zulüm başka türlü bitmeyecek. Sonuna yaklaştığımızı düşünüyorum. O yüzden bana güç verdiniz bugün. Ben de dilerim bu gücü size aktarabilmişimdir. Ama Denizler’e layık olmak istiyorsak işte gün bugündür.”