Rusya ve Çin ile barış ve dostluk içinde yaşamak istediklerini belirten Trump, "Bu iki ülke ile ciddi farklılıklarımız var ve ikisini de dikkatle takip etmeliyiz. Ancak düşman olmaya mahkum değiliz. Ortak çıkarlar temelinde ortak bir zemin aramalıyız” dedi.
Çin konusunda ise bu ülkenin ekonomik olarak ABD'den istifade ettiğini ve artık ABD'ye saygı duymadığını savunan başkan adayı, Çin yönetiminin Güney Çin Denizi'ndeki faaliyetlerini hatırlatarak, "Bunu yapmamaları gerek. Ülkemize ve başkana hiç saygıları yok. Ya birlikte çıkar sağlayacağız ya da herkes kendi yoluna gidecek. Gerekirse olması gereken bu" diye konuştu.
‘LİBYA’YI BOMBALIYORUZ, HALKIN ACI ÇEKMESİNİ İZLİYORUZ’
Ülkesinin dış politikadaki kararlarını eleştiren Trump, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana ABD'nin tutarlı bir dış politikası olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Bir gün Libya'yı bombalıyoruz ve halk için demokrasiyi geliştirmek adına bir diktatörden kurtuluyoruz. Ertesi gün aynı halkın ülke çökerken acı çekmesini izliyoruz. Hayatlar yok oluyor, devasa miktarda paralar kaybediliyor. Dünya artık farklı bir yer. Biz yardımsever bir ülkeyiz ama Obama ve Clinton'ın mirası zayıflık, kargaşa ve düzensizlik yani tam bir keşmekeş olacak."