Tuzhurmatu'nun idaresi 2003'ten bu yana Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafından yürütülürken, ilçenin kaymakamı da KYB'li. Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı ilçedeki diğer kamu kurumlarının başında da Kürtler ve Araplar bulunuyor.
TUZHURMATU’DAKİ GERİLİMİN NEDENİ HEM MEZHEPSEL HEM DE ETNİK
70 bin Türkmen, 60 bin Arap ve 50 bin Kürt’ün yaşadığı ilçedeki Türkmenlerin büyük bölümü Şii, Kürtler ise Sünni mezhebine mensup. Hem etnik hem de mezhepsel gerginliğin yaşandığı kentte tansiyonun düşürülmesi için zaman zaman yetkililer devreye geliyor.
Tuzhurmatu’nun güvenliği Peşmerge tarafından sağlanırken, Şii milis gücü Haşdi Şabi’ye bağlı silahlı unsurlar da kentte etkili. Ancak Peşmerge güçleri bu unsurların kentteki varlığından memnun değil. Irak hükümetine yakın olduğu bilinen Haşdi Şabi ise amaçlarının kentteki Şii Türkmenleri korumak olduğunu ifade ediyor.
Tuzhurmatu Asayiş Müdürü KYB’li Albay Faruk Kek Ehmed, Sünni Kürtler ile Şii Türkmenler arasında yaşanan gerginlikler nedeniyle her iki kesim teyakkuz halinde olduğu kentteki son durumu Sputnik’e anlattı.
Hafta sonunda yaşanan çatışmaları hatırlatan Ehmed, “Kötü olaylar oldu ama şimdilik kentte bir gerginlik yok fakat bir gerginliğin çıkmasından dolayı bir korku var” dedi.
‘TUZHURMATU’DAKİ GERGİNLİK DIŞARIDAN GELİŞTİRİLİYOR’
Gerginliğin dışarıdan geliştirilmek istenildiğine savunan Ehmed, Kürtlerin asla gerginliğin tarafının olmadığını ve son dönemdeki çatışmaların Kürt bölgelerine yapılan saldırılar sonucu ortaya çıktığını belirtti. Kürtlerin hiç kimsenin evini basmadığı ve hiç kimseye saldırmadığını söyleyen Ehmed, Haşdi Şabi’yi suçlayarak, bazı Şii grupların dışarıdan kente geldiğini ifade etti.
Haşdi Şabi ile Peşmerge güçleri arasındaki ateşkes kararını da hatırlatan Ehmed, artık gerginlik istemediklerini söyledi.
Sputnik’e konuşan Irak Türkmen Cephesi Selahaddin İl Başkanı Heytem Haşim Muhtaroğlu ise Tuzhurmatu’daki çatışmaların asıl nedeninin ABD’nin 2003 yılında kentte kurduğu düzen olduğu görüşünde.
“Son dönemlerde gerginlik çok arttı. Nedeni ise dışarıdan yapılan müdahale” diyen Muhtaroğlu şöyle devam etti: “Bir diğer neden ise Tuzhurmatu’nun idaresi 2003 yılında kuruldu ve bu idare ABD tarafından oluşturuldu. İdare kurulurken kentteki en kalabalık grup olan Türkmenler göz ardı edildi. Kaymakamlık Kürtlere, ilçe meclisi de Araplara verdiler. Türkmenler çoğunluk olmasına rağmen kendilerine önemli görevler verilmedi. Bu da gerginliği başlatan sebep oldu.”
Muhtaroğlu, 2011 yılında ilçeye gelen Irak Savunma Bakanlığına bağlı ‘Dicle grubu’na Kürtlerin karşı çıktığını da hatırlattı: “Kürtler bu grubun gelmesine karşı çıktı, bu grubun gelmesinden sonra kentte bombalar patlattı. Şimdiye kadar hep Türkmenlerin yaşadığı bölgede hep patlamalar oldu başka yerde olmadı.”
‘KİMSE TÜRKMENLERİ YALNIZ ZANNETMESİN’
Haşdi Şabi ile Peşmerge güçleri arasındaki gerginliğin faturasının sivillere kesildiğine dikkat çeken Muhtaroğlu, Şii milislerin düzenlediği saldırıların ardından kaçtığını ve kaçarken sivil halkı yalnız bıraktığını aktardı. Kendilerinin de saldırıların hedefi olduklarını belirten Muhtaroğlu, “’Bizi çatışmalara taraf etmeyin’ dedik. KYB’ye bize saldırı olsa karşılığını çok sert vereceğimizi söyledik. Biz asla gerginlikten, savaştan yana değiliz” diye konuştu.
“Türkmenler sahipsiz değildir. Kimse Türkmenleri yalnız zannetmesin. Türk dünyası bizimledir” diyen Muhtaroğlu, bölgedeki IŞİD tehdidine de dikkat çekti.