‘Bir dostunuz olarak, AB’nin İngiltere’yi daha büyük yaptığını söylememe izin verin’ başlıklı makale, 1913 yılında dönemin İngiltere Kralı 6. George’u Beyaz Saray’da ağırlayan eski ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’ten yapılan bir alıntı ile başladı.
İngiltere ile ABD arasındaki ilişkilerin 2. Dünya Savaşı’yla birlikte geliştiğinin altını çizen Obama, “2. Dünya Savaşı'nın üzerinden neredeyse 80 yıl geçti. İngiltere, hala ABD’nin en iyi dostu ve müttefiki. Bu özel ilişkimiz savaş meydanında birlikte döktüğümüz kanla şekillendi. Bu ilişki Avrupa'da istikrarı ve refahı artıracak yapıyı ve dünyaya demokratik değerlerimizi inşa ederken daha da güçlendi” ifadelerini kullandı.
Yazısına, “Bizden öncekiler savaşın küllerinden kalıcı bir barışı sağlayacak kurumları ve politikaları inşa etme öngörüsünü göstermişti: Birleşmiş Milletler, NATO, Bretton Woods, Marshall Planı ve Avrupa Birliği bu öngörünün sonucu ortaya çıktı” diye devam eden Obama, bu çabanın demokrasi, serbest piyasa ve hukukun üstünlüğünün temelli olduğunun altını çizdi.
ABD ve İngiltere’nin gösterdiği ortak çaba sayesinde Avrupa'da 70 yılı aşkın süredir devam eden barış ve refah ortamının doğduğunu ifade eden Obama, yazısına şöyle devam etti: “Bugün bu düzenin terörizm ve şiddet; göç ve ekonomik sıkıntılarla bir sınava tabi tutulduğunu görüyoruz. Bu sınav ancak ABD ile İngiltere'nin karşılıklı biçimde birbirlerine güvenmesiyle geçilebilir. Aramızdaki özel ilişki de gelişmenin önünü açacaktır.”
Londra’daki temaslarına da değinen ABD Başkanı Obama, İngiltere Başbakanı David Cameron’la söz konusu zorluklarını ele alacaklarını kaydetti. “Halkımıza yönelik terör saldırılarını önleme konusunda kararlı olmalı ve gelişmelere uyum sağlamalıyız. IŞİD'e karşı elde ettiğimiz kazanımlara da devam ederek örgüt yok edilene kadar mücadelemizi sürdürmeliyiz” diyen Obama, Yemen, Suriye ve Libya’da istikrarın sağlanması gerektiğini belirtti.
“NATO'ya yatırım yapmaya devam etmeliyiz ki Afganistan'dan Ege Denizi'ne kadar ülke dışındaki sorumluluklarımızı yerine getirebilelim ve Rusya'dan haklı biçimde endişe duyanlara güven verebilelim” diyen Obama, sözü İngiltere ziyareti hakkındaki tartışmalara getirdi.
'EVET MAJESTELERİ'NİN DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLAMAK İÇİN GELDİM'
Esprili bir şekilde, “Ziyaretimin zamanlamasının pek çok spekülasyona yol açtığının farkındayım. Ve itiraf ediyorum: Saygıdeğer Majesteleri’nin (Kraliçe Elizabeth) doğum gününü şahsen kutlamak istiyorum” diyen Obama, daha sonra sözü İngiltere’nin AB’deki geleceğini belirleyecek ve haziran ayında yapılması planlanan referanduma getirdi.
Kararı İngiliz halkının vereceğinin altını çizen Obama, bir kez daha Kral 6. George'un Beyaz Saray ziyaretine atık yaparak, “O yüzden bir dost samimiyetine dayanarak söylemek isterim ki, vereceğiniz kararın sonuçları ABD'yi de yakından ilgilendiriyor” ifadelerini kullandı.
Bugüne dek AB ve İngiltere’nin karşılıklı olarak birbirlerinin sunduğu imkanlardan yararlandığını vurgulayan Obama, şöyle devam etti: “Avrupa Birliği İngiltere'nin etki alanını törpülemiyor, artırıyor. Güçlü bir Avrupa da İngiltere'nin küresel liderliği için bir tehdit teşkil etmiyor, bu liderliği pekiştiriyor. ABD, İngiltere'nin güçlü sesi sayesinde Avrupa'nın dünya sahnesinde nasıl güçlü bir duruş sergileyebildiğini izliyoruz. Bu nedenle hem ABD hem de dünya, AB üyeliğiyle pekişmiş gücünüzün devam etmesine ihtiyaç duyuyor.”
Obama yazısını “ABD, İngiltere ve AB birlikte Avrupa’daki savaş yıllarını barış yıllarına dönüştürdü ve birlikte dünyayı daha güvenli ve iyi bir yer olması için çalıştı. Bu nasıl da dikkate değer bir miras. Ve bu genç yüzyılda ne kadar dikkate değer bir miras bırakacağız” ifadeleriyle sonlandırdı.