Yerel mahkemenin kararını esastan ve usul yönünden bozan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ'un ve İnternet Andıcı Davası'nın sanıklarının Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini belirterek, bunu bozma gerekçesi yaptı.
Yargıtay'ın bozma gerekçeleri şöyle:
* Danıştay Saldırısı davası, Ergenekon Davası ile birleştirilmemeliydi.
* Sanıkların gece vakti ifadeleri alındı.
* Sanıklara ve avukatlara süre sınırı konularak savunma izni verilmesi, sözlü beyana izin verilmemesi hukuksuzdur.
* Sebepsiz yere davalar birleştirildi ve yargılama uzatıldı, hukuksuzdur.
* Devlet sırrı olduğu söylenen delili polis ve savcı inceleyemez. Avukat büro ve evlerinde usulsüz arama yapılmıştır.
* Askeri mahallerde usülsüz arama yapılmıştır.
* Dijital verilerin imajlarının arama mahallinde alınmaması bir kopyası sanığa verilmemesi hukuksuzluktur.
* Avukat ve müvekkili arasında gizli olması gereken görüşmeler hukuksuzca dinlenmiştir.
* Ergenekon Örgütünün kabulü mümkün değildir.
* Resmi kurumlar, Genelkurmay Başkanlığı, emniyet, 'Ergenekon yok' dediği halde bu hususların dikkate alınmaması hukuksuzluktur.
* Ergenekon isimli terör örgütü yoktur.
* Ergenekon örgütünün ne zaman nerde kim tarafından kurulduğu nasıl üye olunduğu ispatlanamamıştır.
* Danıştay eylemi vahim eylemdir. Osman Yıldırım, Danıştay Saldırısı'ndan ceza almalıydı.
* Silivri'de kamu düzenini ilgilendiren hatalar yapılmıştır.
NE OLMUŞTU?
Ergenekon soruşturması, bir telefon ihbar telefonu üzerine 12 Haziran 2007'de Ümraniye'de bir gecekonduda 27 adet el bombasının bulunmasıyla başladı. Ergenekon dalgaları adıyla anılan operasyonlarda iş, siyaset, spor, sanat, hukuk ve medya dünyasından isimler, asker, polis, işadamı, yazar, akademisyen ve sendikacı gözaltına alındı.
İlk duruşma20 Ekim 2008 tarihinde başladı. Ergenekon Davası'ıyla 23 iddianame birleşti, davada 31'i gizli tanık olmak üzere 160 tanığın beyanı alındı. Poyraz, Hisar, '9' ve Deniz gizli kalmak istemedi, kimliklerini açıkladı, sanıklarla yüzleşti.
İsmini açıklayanlar arasında en çok etki uyandıran ise gizli tanık ‘Deniz' olarak ifade veren PKK'nın eski yöneticilerinden Şemdin Sakık oldu.
"Samimiyetimi ortaya koymak için kimliğimi açıkladım" diyen Sakık'ın ifadesi sırasında Silivri'de mi yoksa hükümlü olarak kaldığı Diyarbakır Cezaevi'nde mi olup olmadığı konusu da dava avukatları tarafından tartışıldı.
Tutuklu sanıklar, Şemdin Sakık'ın tanık olarak dinlenmesine duruşmada tepki gösterdi.
Davada 600 duruşma yapıldı. Kararını 5 Ağustos 2013'te açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'u müebbet hapis cezası, CHP milletvekili Mustafa Balbay'a 34 yıl 8 ay hapis cezası, Mehmet Haberal'a 12 yıl 6 ay hapis cezası, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 34 yıl 4 ay hapis cezası, Danıştay saldırının tetikçisi Alparslan Aslan'a 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 90 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Diğer sanıklar da çeşitli hapis cezasına çarptırıldı.
Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılması ve tutukluluk süresini 5 yılla sınırlayan yeni kanunun yürürlüğe girmesinin ardından sanıklardan Alparslan Arslan hariç tüm sanıklar tahliye edildi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmaları, 6 Ekim'de başladı ve 17 oturum yapıldı. Dava 9 yıl sonra bugün karara bağlandı.