Sputnik'in 31 dilde yayın yapan tüm adreslerinin hangi içeriklerden ötürü sansürlendiği belirsizliğini korurken, Sputnik Türkiye Genel Müdürü Tural Kerimov'un da ülkeye girişi engellendi.
Kerimov, oturma izni ve akreditasyonu olduğu halde, gerekçe bildirilmeksizin Türkiye'ye alınmadı. Basına sansür ve gazetecilerin sınırdışı edilmesi son dönemde sıkça karşılaşılan bir uygulama.
Erdoğan'ı hicveden bir klip nedeniyle Ankara'nın şimşeklerini üstüne çeken Alman kamu televizyonu ARD'nin Ortadoğu temsilcisi Volker Schwenck de dün Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alınarak sınırdışı edildi. Erdoğan'ın tepkisini çeken klibin cezası Alman gazeteciye kesilmiş oldu.
Sınırdışı edilen bir başka gazeteci ise Hollandalı Frederike Hanneke Geerdink oldu. Kürt sorunu üzerine yaptığı haberlerle bilinen Geerdink, Eylül 2015'te, Hakkâri Yüksekova'da ‘silahlı terör örgütüne yardım etmek' iddiasıyla gözaltına alındı, hiçbir delil olmadığı halde sınırdışı edildi.
ABD merkezli yayın kuruluşu Vice News'ün muhabiri Jake Hanrahan, kameramanı Philip Pendlebury ile tercüman Mohammed İsmael Rasool, Diyarbakır'da yaptıkları çekimler nedeniyle tutuklanan isimler arasında. Vice News çalışanları somut bir delil sunulmaksızın, Irak Şam İslam Devleti'ni (İŞID) desteklemekle suçlandı. Hanrahan ve Pendlebury, serbest bırakıldıktan sonra sınırdışı edildiler. Tercüman Rasool ise tüm itiraz, kampanya ve çağrılara rağmen tam dört ay boyunca tutuklu kaldı.
KAMERAYI BİLE ÇIKARAMAYAN EKİBE ‘YALAN HABER' SUÇLAMASI
Ankara ile IŞİD arasında petrol ticareti bağı bulunduğu iddialarını araştırmak üzere, Suriye sınırında bulunan Hatay'a gelen Rus TV kanalı Rossiya —1 muhabirleri de kente ulaştıklarında gözaltına alınarak geri gönderildiler.
Sınırdışı edilen dört gazeteci, "Türkiye hakkında yalan haber yapmakla" suçlandı ancak muhabir Aleksandr Buzaladze, kamerayı çıkarmaya bile fırsat bulamadan gözaltına alındıklarını açıkladı. Kente henüz varmış gazetecilerin hangi arada ‘yalan haber yaptıkları' hiçbir zaman anlaşılamadı.
Türkiye'de uzun bir süredir yaşayan ve çalışan İngiliz akademisyen Chris Stephenson'ın sınırdışı edilmesine karşı hukuki süreçleri yürüten avukatı Cemal Polat, Sputnik'e yaptığı değerlendirmede kararların hukuka uygun olarak alınmadığını söyledi. Polat, "Belki şekil olarak hukuka uydurulan kararlar çünkü idarenin bu kararları alma yetkisi var. Ama uluslararası hukuk, evrensel hukuk normları açısından baktığımızda, bu kararlar çok geçerli değil" dedi.
Siyasal nedenlerle yabancı uyruklu kişiler hakkında bu tür kararlar verilebildiğini belirten Cemal Polat, Sputnik Türkiye Genel Müdürü Tural Kerimov'un sınırdışı edilmesinin de keyfi bir uygulama olabileceğini ifade etti. Basın mensuplarının kamu adına görev yaptıklarına ve çalışmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine işaret eden avukat Polat, "Bir gazetecinin sınırdışı edilmesinin hukuki bir gerekçesi olması çok mümkün değil bence. Türkiye'de şu anda yargının bağımsızlığı konusunda da büyük çok ciddi endişeler var ama yine de bu yolu kullanmaktan başka çare yok" dedi.
‘ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE DE UYGUN DEĞİL'
Sputnik Türkiye Genel Müdürü Kerimov'un oturum izni ve akreditasyonu olmasına rağmen, kendisine hiçbir gerekçe bildirilmeden sınırdışı edilmesini değerlendiren Polat, "Sınırdışı edilmenin bir gerekçesi olması lazım ve bu gerekçenin de haklı olması lazım. İdareye keyfi bir şekilde yabancı ülke vatandaşlarını sınırdışı etme yetkisi vermiyor kanunlarımız. Uluslararası sözleşmeler de bu konuda idareye sınırsız yetki vermiyor. Gerekçesizse, karar zaten baştan hukuka aykırıdır" ifadelerini kullandı.