Almanya dışında Hollanda, Danimarka gibi ülkelerden mizahçıların yanı sıra Amerika'da en çok izlenen şovmen John Oliver de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ‘mizah kervanına' katıldı.
Batı'da düşünce, ifade ve sanat özgürlüğü çerçevesinde tartışılan krizi Alman asıllı gazeteci ve küratör Sabine Küper Büsch ve gazeteci Elmas Topçu ile konuştuk.
'MİZAHÇILAR ALMANYA'DA YARGILANAMAZ'
Böhmermann hakkındaki davanın Merkel-Erdoğan ittifakı için açıldığını belirtirken, "Yoksa mizahçılar Almanya'da yargılanamaz" diyen Küper Büsch, mizahçının yayınladığı şiirin hakikaten hakaretlerle dolu olduğunu, programın girişinde de "Şimdi Almanya'da da olmaması gereken, yasak olan hakaretle dolu olan bir şiiri okuyacağım" dediğini ekledi.
‘BAŞKA LİDERLERE DE YAPILDI AMA…'
Elmas Topçu ise Böhmermann'ın şiirinin ilk olarak Neo kanalında gece geç saatte yayınlandığını ve kimsenin pek haberi olmadığını, olanları da ‘şaka zannettiğini' anlattı.
Geçmişte başka liderlere benzeri alaycı söylemler, hakaretler içeren şarkılar, karikatürler, fotomontajlar da gördüklerini belirten Topçu, "Ama hiçbir zaman bu aşamaya ulaşmamıştı. Erdoğan bundan kriz çıkarmayı başardı" diye ekledi.
‘MERKEL AKILLICA DAVRANDI'
"Merkel'in aldığı siyasi karar kendi konumu, bulunduğu yer içerisinden yapabileceği en zekice çözüm oldu. ‘Siyasi olarak biz buna müdahale ediyoruz, suç duyurusunda bulunulmasın. basın özgürlüğü var' deseydi Türkiye ile ciddi bir siyasi bir kriz yaşayacaktı. Merkel'in zekası şuradan kaynaklanıyor; kendi vatandaşlarına bu kararı neden aldığını anlatabilir, ‘Ben siyasi bir karar almak istemiyorum bunu olduğu gibi yargıya devrediyorum, yargı versin kararı dedi.' Öbür türlü davransaydı uluslararası bir hasarda olacaktı."
‘TEPKİ OLMASAYDI, UNUTULACAKTI'
‘DAVADAN BİR ŞEY ÇIKACAĞINI SANMIYORUM'