BBC Türkçe'nin haberine göre, Johnson'ın ifadeleri şu şekilde:
"Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında 'Erdoğan'a hakaretten' soruşturma açılabilmesi için Merkel hükümetinden izin verildi. İnanılmaz gözükse de söz konusu gazeteci şimdi 5 yıl hapis yatma riskiyle karşı karşıya. Ancak daha da inanılmaz ve mide bulandırıcı olan şey, Alman hükümetinin ve Angela Merkel'in soruşturmanın önünü açması oldu. Merkel buna izni vermek zorunda değildi.
İnisiyatif tamamen elindeydi. Alman siyasiler, Merkel'e yargı yolunu açması durumunda ifade özgürlüğüne büyük bir darbe indireceği uyarılarını iletiyordu. Ancak Merkel, Türkiye'de ifade özgürlüğüne karşı kan dondurucu bir kampanya yürüten Erdoğan'ın taleplerine duyarsızca boyun eğdi."
'ERDOĞAN'IN KAPRİSLERİNE BOYUN EĞİYOR'
"Ancak bir de bu olayın Türkiye'deki etkilerini düşünün. Bir Türk gazeteci olsaydınız nasıl hissederdiniz, bir düşünmeye çalışın. Zaten söylediklerinizden endişe ederken bir de AB'nin en kalabalık ve en zengin ülkesinin lideri korkakça gidip bir otokratın kaprislerine boyun eğiyor.
Kimse Erdoğan'ın sapkın birisi olduğuna inanmıyor. Ancak özgür ve çoğulcu bir toplumda bir komedyenin bu yönde bir şaka yapmaması için bir neden de yok. Tüm AB entegrasyon süreci demokrasinin darbe almasından ibaret. Öyle gözüküyor ki bu projeyi korumaya çalışmak ifade özgürlüğüne de darbe indiriyor."
'ERDOĞAN İSTERSE YİNE GÖÇMEN SELİNİ BAŞLATABİLİR'
Johnson, Merkel'in sığınmacı anlaşmasını bozmamak için bu hamleyi yaptığına dikkat çekerek, "Ancak çeşmenin başında Türkiye var. Eğer isterse Erdoğan yine göçmen selini başlatabilir. Bunun sonuçları da sadece Merkel için değil, tüm AB projesi için yıkıcı olur" dedi.