Rusya'nın İran ve Suriye süreçlerine müdahalelerinin, bölgedeki rolünün önemini gösterdiğini belirten Abbas, "Rusya’nın dış politikasındaki hareketliliğin İsrail ve Filistin arasındaki barış sürecini de kapsadığını görmeyi umuyoruz" dedi.
Filistin Devlet Başkanı'nın Sputnik'e verdiği röportaj şöyle:
Filistin ve Rusya arasındaki ilişkiler uzun zaman önce başladı ve birkaç yönde gelişiyor. Hükümetlerarası komisyonun son görüşmesi, ikili ilişkilerin önemli bir parçasıydı. İlişkilerin siyasi boyutu kilit öneme sahip. Devlet Başkanı Vladimir Putin’le aramdaki temaslar dahil tüm düzeylerde işbirliğini ve koordinasyonu sürdürüyoruz. Düzenli olarak görüşüyor ve özellikle barış süreci olmak üzere çeşitli sorunlara ilişkin görüş alışverişinde bulunuyoruz.
‘RUSYA’NIN KİLİT ROLÜNÜN DAHA BELİRGİN OLMASINI İSTERDİK’
İsrail işgalinin son bulması, adil ve sürekli barışın sağlanması konusunda Rusya’nın olası yardımını görüşüyoruz. Rusya bu konuda kilit role sahip ve bunun daha belirgin olmasını isterdik. Ortadoğu’daki çok zor durumu da görüşüyoruz ve mevcut sorunlara siyasi çözüm bulmak için birlikte ne yapabileceğimizi anlamaya çalışıyoruz.
Rusya, stratejik hedeflere ulaştıktan sonra Suriye’deki güçlerin önemli bir kısmını geri çekti. Sizce, Ortadoğu’daki mevcut durumda Rusya nasıl bir rol oynuyor? Filistin ve İsrail arasındaki barış sürecinde Rusya’nın şu andaki rolü ne ve sizce nasıl olmalı?
Bölgedeki ülkeler arasında dengeli ilişkiler için Rusya’nın rolü hayati önem taşıyor. Bununla birlikte, İran’ın nükleer programıyla ilgili görüşmelere ve Suriye’deki krize önemli birer müdahalenin ardından Rusya’nın rolü büyük bir önem kazandı. İran görüşmeleri başarıyla sonuçlandı ve umarız Rusya Suriye’ye de barış ve istikrarı geri getirebilir.
‘RUSYA, İSRAİL-FİLİSTİN GÖRÜŞMELERİNDE BAŞROL OYNAMALI’
Şu andan itibaren, Rusya’nın dış politikasındaki hareketliliğin İsrail ve Filistin arasındaki barış sürecini de kapsadığını görmeyi umuyoruz. ABD başkanlığındaki uluslararası arabulucu dörtlüsü, bu sorunun çözümünde başarılı olamadı, çünkü İsrail tüm çabalarını reddediyor. Bu durumda, yeni çok taraflı yaklaşıma ihtiyaç var ve Rusya bu noktada başrol oynamalı.
‘İSRAİL, OSLO ANLAŞMASINA HALA KARŞILIK VERMEDİ’
Bu doğru, bunu yaptık. 1988’de, Filistin Ulusal Konseyi, parlamentomuz, iki devlet arasındaki anlaşmayı tanıma kararını aldı. Bu devletlerden biri olan İsrail artık vardı. Geriye, 1967’de işgal edilen topraklarımızda, Batı Şeria’da ve Gazze’de, başkenti Doğu Kudüs olmak üzere Filistin devletini kurmak kalıyordu. Bu, Filistin’in tanınması anlamına geliyordu. Bu, halkımız için çok büyük ve ağır bir uzlaşmaydı, ama henüz İsrail buna karşılık vermedi.
‘YASADIŞI YERLEŞİMLER SAVAŞ SUÇU’
BM İnsan Hakları Komisyonu, mart sonlarında, işgal altındaki topraklardaki yasadışı yerleşimlerle ilgili 4 kararı kabul etti. Bu kararlardan biri, işgal edilen Filistin topraklarındaki şiddetin araştırılmasıyla ilgili. Filistin yönetimi, bu kararın uygulanması için gereken adımların atılması konusunda BM ile görüşüyor mu? Bu kararın ilk sonuçlarını görüyor musunuz?
Bu kararların önemi, uygulama boyutuna sahip olması ve Filistin’de İsrail yerleşimleriyle çalışan şirketlerin listesini içermesi. Filistin hükümeti, dışişleri bakanı ve Cenevre’deki diplomatik temsilciliğimiz aracılığıyla bu konuyu BM ile birlikte dikkatle izliyor. Kararların yakında BM ve üyeleri tarafından uygulanmasını umuyoruz. Bu yerleşimlerin yasadışı olduğunu ve uluslararası hukuka karşı savaş suçu olarak değerlendirdiğimizi tekrarlamak isterim.
‘NETANYAHU, İKİ DEVLETLİ ANLAŞMAYI YIKMA NİYETİNDE’
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ön koşulsuz olarak görüşmelere hazır olduğunu söyledi. Siz Netanyahu ile görüşmeye hazır mısınız?
İşgale son verecek, sürekli barışa yol açacak ve halkımız ile ülkemize özgürlüğü sağlayacak ciddi ve önemli görüşmeleri başlatmak için her zaman Netanyahu ile görüşmeye hazırım. İsrail hükümetinin politikası, topraklarımızın müsadere edilmesi, yeni yerleşimlerin yapımı ve Filistinlilere ait evlerin yıkılması, Netanyahu’nun iki devletli anlaşmayı yıkma niyetinde olduğuna kuşku bırakmıyor.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile Amman’da görüştünüz. Filistin topraklarındaki son değişikliklere ilişkin bilgi verdiniz ve BM Güvenlik Konseyi’nden İsrail’in inşaatını durdurmaya yönelik kararın çıkması için çalışacağınızı anlattınız. Bu yönde herhangi bir ilerleme var mı?
Taslağın içeriği ve Güvenlik Konseyi’nde görüşülmesi zamanına ilişkin Arap Birliği ve diğer uluslararası ortaklar ile bakanlar düzeyinde istişareler devam ediyor. İsrail yerleşimleri yasadışı ve iki ülkede barışın sağlanması yolunda temel engel.
Ban Ki-mun ile ayrıca Fransa’nın uluslararası konferansı toplama teklifini görüştünüz. Konferansa hazırlık nasıl gidiyor?
Fransa’nın uluslararası konferansı toplama girişimine büyük önem veriyoruz. Nihai barışın sağlanması için uluslararası toplumun çabalarını yenilemesinin zamanı geldi. Halihazırda Fransa tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla konferansın ayrıntılarına ilişkin istişareler başlattı. Bizim için önemli olan, bu girişimin yeni mekanizmaya sahip çok taraflı sürecin başlangıcına dönüşmesi. Rusya, bu mekanizmanın içinde merkez rol oynamalı. Bu mekanizma, İsrail işgaline son vermek ve adil barışa ulaşmak için uygulamalı adımlar atma fırsatını sağlar.