Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el Suud’un geçen hafta gerçekleştirdiği Kahire ziyareti sırasında açıkladığı ve ülkesiyle Mısır’ı Kızıldeniz üzerinden bağlayacak köprü projesi konuşulmaya devam ediyor. Zira Mısır’ın, 3 Temmuz’daki askeri darbenin ardından cumhurbaşkanı olan Abdulfettah El Sisi’ye destek veren Kral Selman’ın adını taşıyacak köprünün inşası için Kızıldeniz’deki Sanafir ve Tiran adalarından feragat etmesi gerekiyor.
10 km-long King Salman Bridge will be the first land link between #Africa and #Asia https://t.co/q1DWx9t9zG pic.twitter.com/HaxGMDUJ30
— Gulf News (@gulf_news) April 10, 2016
Kahire ve Riyad ise eleştirilerin önüne geçmek ve tartışmaları sonlandırmak amacıyla söz konusu iki adanın Suudi Arabistan’a ait olduğu tezini kanıtlamak için kolları sıvadı. Mısır, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El Cubeyr’in ‘Sanafir ve Tiran adalarının ülkesine ait olduğunu ve Kral Faruk'tan bu yana tüm Mısır hükümetlerinin de bunu tanıdığı’na yönelik açıklamalarına belgeli destek verdi.
‘SUUDİ ARABİSTAN — MISIR SINIRI ALTI YILLIK ARAŞTIRMANIN ARDINDAN ÇİZİLDİ’
Sanafir ve Tiran adaları üzerinde Suudi Arabistan’ın hakkı olduğunu gösteren iki makale, bir BM haritası, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, ABD’nin eski Kahire büyükelçisine ait bir telgraf ile Mısırlı ve Suudi Arabistanlı yetkililere ait dört telgraf ve resmi mektuba da yer verilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"1950 yılında iki ülke arasında yapılan antlaşmayla adalar Mısır yönetimine devredildi. Bunun ardında, İsrail karşısında Arapların askeri konumunu güçlendirme, Mısır'ın Sina ve Akabe Körfezi girişindeki savunma hatlarını takviye etme isteği yatıyordu. Özellikle de İsrailli çeteler, Mart 1949'da Ummu Er Reşraş (Elilat) Limanı'nı işgal etmiş ve buna müteakip Akabe Körfezi'nde varlık göstermeye başlamıştı."
‘ADA 1, PİRAMİT 2 MİLYAR; ÜSTÜNE İKİ DE HEYKEL VERİRİM'
Ancak Mısırlı ve Suudi yetkililerin tüm ikna çabalarına rağmen sosyal medyadan yükselen tepkilerin ardı arkası kesilmiyor.
Twitter’dan ‘Suudi riyali’ne ülkeyi satıyoruz’, ‘Mısır satılık değil’ mesajları paylaşan Mısırlı kullanıcılar, Mısır’da utanç verici bir durum olarak kabul edilen toprak satmanın anlatıldığı ‘Awad topraklarını sattı’ şarkısını da etiket olarak kullanmaya başladı.
Mısır’ın en ünlü politik mizahçısı Besim Yusuf da Twitter’dan “Gel Paşa gel, ada 1 milyar, piramit 2 milyar üstüne iki tane de heykel veririm” diye yazdı.
TİRAN VE SANAFİR ADALARI İSRAİL İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?
Altı Gün Savaşı’nın ana nedeni de dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır’ın Tiran Boğazı’nı İsrail gemilerine kapatması olmuştu. Altı Gün Savaşı’nı kazanan İsrail, Suudi Arabistan tarafından 1950’de 'siyonist düşmana karşı savunmasını güçlendirmek için' Mısır’ın kontrolüne bıraktığı Tiran ve Sanafir adalarını 1982 yılına dek işgal altında tutmuştu.
MÜBAREK'TEN SUUDİ KRALI'NA 'ADA KONUSUNU GÜNDEME GETİRMEYİN' RİCASI
Bu dönemde, Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek'in, Suudi Arabistan'dan, İsrail, Mısır topraklarından çekilene dek adalara ilişkin konuyu gündeme getirmemesini rica ettiğini iddia edilmişti.
İsrail'in bölgeden çekilmesinin ardındansa söz konusu iki adaya çoğu ABD askerlerinden oluşan 'Çokuluslu Kuvvet Gözlemcileri' adlı bir güç yerleşti. Bu çokuluslu kuvvet halen adadaki varlığını sürdürüyor.
'MISIR YÖNETİMİ İSRAİL'İ BİLGİLENDİRDİ'
Bunlara ek olarak El Ahram gazetesi, Mısır ile İsrail arasında 1979 yılında imzalanan barış anlaşması nedeniyle söz konusu adalara yönelik son gelişmelerle ilgili olarak İsrailli yetkililerin bilgilendirildiğini yazdı. Gazete ayrıca, Tiran ve Sanafir adalarının ‘teslimi’nin İsrail parlamentosunda (Knesset) onaylanması gerektiği iddiasını ortaya attı.
Haaretz'den Zvi Bar'el de söz konusu iki adanın İsrail ile Mısır arasında imzalanan Camp David Anlaşması'nda yer aldığı ve anlaşmada yer alan tüm düzenlemeler gibi iki ülke tarafından müzakere edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Öte yandan Camp David'de Mısır'ın egemenliğindeki toprakları başka bir devlete transfer etmesini engelleyecek herhangi bir madde de bulunmuyor.