Diğer 6 mevkidaşıyla birlikte park bünyesindeki müzeyi ziyaret eden ve tarihin ilk nükleer silah saldırısına maruz kalan insanların fotoğraflarını ve bu hayatlardan geriye kalanları ‘inceleyen’ Kerry, ikonik Atom Bombası Kubbesi’nin gölgesinde anıt mezara çelenk de bıraktı. Törende resmi konuşma yapmayan Kerry’nin yalnızca kolunun Japon mevkidaşı Fumio Kişida’ya atıp Kişida’nın kulağına bir şeyler söylediği görüldü.
Kerry offers no Hiroshima apologies during 1st visit by US state sec. to bombing memorial https://t.co/6MbJWtWnkz pic.twitter.com/4YxQmDMcNF
— RT (@RT_com) 11 Nisan 2016
Ayrıca 1 dakikalık saygı duruşunun ardından Japon çocuklar, dışişleri bakanlarına Japon kağıt katlama sanatı origamiyle yapılmış, bayraklarının rengini taşıyan ve barışı temsil eden kolyeler taktı. Töreni izleyen 800 Japon’un G7 ülkelerinin bayraklarını, dolayısıyla bazılarının ABD bayrağı sallıyor olması ise manidar bir görüntü oluşturdu.
'SAVAŞ İLK TERCİH DEĞİL SON ÇARE OLMALI'
Diğer taraftan müzenin ziyaretçi defterine “Dünyadaki herkes bu anıtın gücünü görmeli ve hissetmeli” diye yazan Kerry, mesajının devamında “Bu anıt yalnızca nükleer silah tehlikesini bitirme yükümlülüğümüzün değil tüm çabamızı yeniden savaştan kaçınmak için sarf etmemiz gerektiğinin açık ve sert bir hatırlatıcısı niteliğinde” ifadelerini kullandı. “Savaş asla ilk tercih değil son çare olmalı” diyen Kerry, “Bu anıt dünyayı değiştirme, barışı sağlama ve herkesin özlemle beklediği geleceği inşa etme çabalarımızı iki katına çıkartmamızı gerektiriyor” mesajını verdi.
Honored to be 1st Sec State to visit Hiroshima Peace Memorial Museum & Park. Here is what I wrote in the guestbook. pic.twitter.com/suQSxMCLs1
— John Kerry (@JohnKerry) 11 Nisan 2016
'OLAĞANÜSTÜ VE YÜREK BURKUYOR'
G7 toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında da müze ziyaretinin kendisini oldukça etkilediğini söyleyen Kerry, “Hiroşima’daki anıtı ziyaret eden ilk ABD dışişleri bakanı olmaktan ne kadar onur duyduğumu ifade etmek istiyorum” dedi. Müzenin ‘olağanüstü’ olduğunu vurgulayan Kerry, müzeyi ‘insanın tüm duyarlılıklarını harekete geçiren ve yürekleri burkan’ bir yer olarak nitelendirdi.
Kerry, bu ziyaretle nasıl bir mesaj vermek istediği sorusuna ise "Herkes Hiroşima'yı ziyaret etmeli. Gerçek anlamıyla herkes" ifadesini kullandı.
Öte yandan Kerry’nin Hiroşima ziyareti, ABD Başkanı Barack Obama’nın da gelecek ayki G7 Liderler Zirvesi kapsamında bu kente gideceği ve ABD’nin Japonya’dan resmi olarak özür dileyeceği yönündeki beklentileri artırdı.
Ancak Kerry, anma töreninden önce Kişida ile yaptığı basın toplantısında bu beklentinin gerçekleşmeyeceğini ima eden ifadeler kullandı. “Hiroşima ziyaretim, ikili ilişkimizin gücü ve savaştaki zor zamanlardan bu yana birlikte yürüdüğümüz yolla ilgili olarak özel bir anlamı var” diyen Kerry, “Geçmişi ziyaret edip ölenleri onurlandıracağız ama bu ziyaret geçmiş ilgili değil bugün ve gelecekle ilgili” demişti.
Kerry makes historic visit to Hiroshima https://t.co/sU3V6oXnh7 pic.twitter.com/TQzhPRCUkW
— JasaTechnologies Ltd (@jasaitbd) 11 Nisan 2016
Hiroşima Belediye Başkanı Kazumi Matsui, geçen yılki anma töreninde, dünya liderlerine atom bombalarının bıraktığı derin izleri görmeleri için Hiroşima’yı ve Nagasaki’yi ziyaret etme çağrısında bulunmuştu.
Obama’yı ve politikaya yön veren diğer isimleri bombalanan kentlere gelip 'hibakuş' olarak adlandırılan ve hayatta kalan mağdurlardan felaketin boyutlarını dinlemeye, atom bombası gerçeğiyle yüzleşmeye davet eden Matsui, "Sonrasında eminim ki nükleer silah sözleşmesi de dahil bir yasal çerçeve üzerinde tartışmalar başlayacak" demişti.
HİROŞİMA'YA GİDEN EN ÜST DÜZEY ABD'Lİ YETKİLİ KERRY DEĞİL
Bu arada Kerry, atom bombasının atıldığı 1945'ten bu yana Hiroşima'ya giden en üst düzey ABD yetkilisi değil. Zira 2008’de dönemin Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi de Hiroşima’ya gidip park ve müzeyi ziyaret etmişti. Ancak Kerry, bu kente giden ve yürütme görevi yürüten en üst düzey ABD’li yetkili titrinin de sahibi oldu.
TERÖRLE MÜCADELE VE NÜKLEER SİLAHSIZLANMA GÜNDEMDE
G7 dışişleri bakanlarının gündeminde terörle mücadele, nükleer silahsızlanma ve deniz güvenliğinin sağlanması vardı. Toplantılarda ayrıca Ukrayna krizi, sığınmacılar, ekonomik sorunlar, Güney Çin Denizi’ndeki anlaşmazlık ve Kuzey Kore’nin balistik füze denemelerinin de görüşülmesi bekleniyordu.