Çelik, avukatı Murat Üstündağ tarafından paylaşılan savunmasında, Bayırbucak Türkmenleri ile Suriye'deki 2 tümenin komutanlığını yaptığını ve Türkiye'ye yaralı askerlerin tedavisi için geldiğini belirtti.
Güvenlik kuvvetlerinin araçta bulduğu silahların yaralılara ait olduğunu öne süren Çelik, silahların iade edilmesi gerektiğini savundu.
Türkiye'de silahla korunma ihtiyacı duymadığını belirten Çelik, Türkmen dağlarının sürekli saldırı altında olması nedeniyle silahla dolaşmanın bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
Çelik, savunmasında, düşürülen Rus uçağının pilotunun öldürülmesi olayına da değindi.
'ATEŞ EDİLMEMESİ EMRİ VERDİM'
Rus pilotu emri altındakilerin öldürdüğünü söyleyen Çelik, şunları kaydetti:
"Sosyal medyada yayınlanan ilk görüntülerde, paraşütün görüldüğü anda ateş edilmemesi emrini verdiğim, ateş edilirken emri bağırarak defalarca tekrarladığım, teslim alınmasını emrettiğim, yakınımdakilerin de emrimi bağırarak tekrar etmeye çalıştıkları bellidir. Uçak, bombalarını boşalttıktan sonra Türkiye üzerinden dönüş yaparken vurulmuştur. Bombalardan korunmak için araziye dağılan insanlar, yaralılarla ilgilenmeye çalışırken uçak vurulmuştur. Bombaların düştüğü bir enkazdan ölü ve yaralıların çıkartılmasına çabaladığımız bir anda uçağın vurulduğu ve pilotun atladığı fark edilmiştir."
‘SEVE SEVE HER ŞEYİ ANLATIRIM'
Emrin geniş arazide, bombaların patlamasından kısa bir süre sonra, insanların ölü ve yaralılarıyla ilgilenmeye çalıştığı anda verildiğinden yeteri kadar duyurulamadığını savunan Çelik, savunmasına şöyle devam etti:
"Görüntülerde yer alan herkes, eşini, kızını, çocuğunu, mutlaka birkaç yakınını kaybetmiştir. Bu karmaşada emir bu insanlara verilmiştir ancak pilot, komutam altındaki kişilerce vurulduğu için tüm sorumluluk elbette benimdir. Sadece hava destekli saldırılar nedeniyle tümenimin kaybı 675 kişidir. Her ölüme üzüldüğümün bilinmesini isterim. Bırakın beni Rusya'ya çağırmayı, konsolosluk bile çağırsa seve seve her şeyi anlatırım, bütün hesabı veririm. Biz millet olarak da inanç olarak da her kötülüğün bir iyiliğe, iyiye dönüşeceğine inanırız."
'PİLOTLARIN İKİSİNİ DE VURDUK' DEMİŞTİ
Ardından İzmir'in Karabağlar ilçesindeki bir lokantada silahlı kişiler olduğu yönündeki ihbar doğrultusunda üzerlerinde ruhsatsız 3 tabanca, otomobillerinde ise 1 kalaşnikof uzun namlulu silah ele geçirilerek gözaltına alınan 15 zanlının evlerinde yapılan aramalarda da ruhsatsız 3 tabanca, 1 pompalı tüfek ile 2 telsiz ele geçirilmişti.
Gözaltına alınanlar arasında bulunan Rus uçağının düşürülmesinin ardından paraşütle atlayan pilotu öldürdüğü yönündeki basına yansıyan açıklamalarıyla bilinen Alparslan Çelik'in, ‘sahte para' suçundan hakkında kesinleşmiş 2.5 yıl hapis ve 2 bin lira para cezası bulunduğu, zanlının ayrıca ‘hükümlünün kaçmasına yardım' ve ‘dolandırıcılık' suçlarından da Elazığ Emniyet Müdürlüğü'nce arandığı tespit edilmişti.
‘6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanununa Muhalefet' suçlamasıyla tutuklanmaları talebiyle 3. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen zanlılardan Alparslan Çelik, İsmail Demir, Mustafa Develi, Asil Tırnova, Fatih Arnas, Bayram Karaarslan ve Murat Gezer 3 Nisan'da tutuklanmıştı.