ABD’de gerçekleştirilen Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne değinen Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Barack Obama tarafından zirve için davet edildiği belirterek, “Bu zaten ikili bir ziyaret değildi, çok taraflı bir toplantı için oraya gitmiştik” dedi.
Uluslararası bir toplantı için katılmalarına rağmen, ABD nezdinde de ikili görüşmelerin son derece verimli geçtiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Tüm bölgesel konuları, Suriye'yi konuştuk, PKK'yı, PYD'yi konuştuk. Şimdi DAEŞ ile mücadeleyi nasıl daha etkin yürütebiliriz bunları konuştuk. Bölgesel konuları konuştuk ve son derece verimli bir ziyaret oldu." dedi.
Bir gazetecinin, "Azerbaycan ile Ermenistan arasında bir gerginlik yaşanıyor ama biraz önce Azerbaycan'ın tek taraflı ateşkes ilan ettiği söylendi. Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?" yönündeki sorusunu Çavuşoğlu, şöyle yanıtladı:
"Elbette Karabağ ve Azerbaycan'ın işgal edilmiş toprakları barışçıl yöntemlerle çözülmeli. Minsk üçlüsü var, Fransa, Rusya ve ABD. Fakat bugüne kadar Karabağ problemini çözmek için yeterince adım atmadılar, gayret göstermediler. Biz hep bölgemizde savaşlardan, sivil savaşlardan, iç savaşlardan bahsediyoruz fakat bizim bölgemizde bir de dondurulmuş ihtilaflar var. Yani bugüne kadar çözümü dondurulmuş, bunlardan bir tanesi Karabağ, bir tanesi Transdinyester, Moldova'nın doğusunda. Güney Osetya ile Abhazya da dondurulmuş itilaf haline geldi. Kırım da çözümü dondurulmuş bir ihtilaf haline geldi, Kıbrıs var. Bir tek Kıbrıs konusunda Türkiye'nin de kararlığıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de kararlığıyla çözüm yolunda ilerleme var. Diğerlerine baktığınız zaman bölgenin istikrarı ve güvenliğine sürekli tehdit oluşturuyor. Azerbaycan'ın sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmesi gerekiyor. Azerbaycan'ın rayon dediğimiz 7 bölgesini Ermenistan halen işgal ediyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, uluslararası kararlar var ve buna rağmen hiç kimse sesini çıkarmıyor."
‘MİNSK ÜÇLÜSÜ NE İŞE YARIYOR’
“Minsk üçlüsü ne işe yarıyor?” diye soran Çavuşoğlu, “Bugün Rusya ve ABD, Fransa ile bu sorunu çözmek istesin bir hafta içinde bu sorun çözülür. Sorunu çözmezseniz böyle çatışmalar oluyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin her koşulda Azerbaycan’a desteğinin süreceğinin altını çizen Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Ne zaman, hangi konuda bize ihtiyaç duyarsa biz Azerbaycan'ın yanındayız. Osmanlı yıkılırken bile 'Ben yıkılıyorum ama hiç olmazsa kardeşimiz yaşasın diye Kafkas İslam Ordusunu Azerbaycan'a göndermiştir.”
ABD Başkanı Obama’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerini de yorumlayan Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımıza yönelik bir eleştirisi olmadı, bunu doğru tahlil edelim. Türkiye'deki medya ile ilgili bir yorumu oldu, soruya cevap oldu daha doğrusu ama ben de vardım, ikili görüşmede bu hiç gündeme gelmedi. Gündeme gelen yerlerde de biz cevabımızı net bir şekilde verdik. Tüm örnekleriyle verdik ve paralel yapının ne olduğunu da çok iyi bir şekilde tekrar anlattık, tüm platformlarda tüm görüşmelerde anlattık” dedi.
‘YÜZÜMÜZE SÖYLESİNLER CEVABINI VERİRİZ’
Obama’ya Türkiye’de yaşananların ‘medya özgürlüğü’yle ilgisinin olmadığını anlattıklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Başkaları hakkında sahte deliller üreterek, zamanında bunları hapse attıran insanların, gazeteciler bugün hesap verdiği zaman, 'Efendim basın özgürlüğü ya da gazetecilikten dolayı içeriye attırılıyor ya da atılıyor' demesi, gerçeklerden uzak bir anlayışın sergilenmesi demektir. Bizim veremeyeceğimiz hiçbir cevap yoktur, her konuda. Yüzümüze söylesinler biz cevabımızı veririz ama bizim kendi aramızda konuşmadığımız bir konuyu konuşmuşuz gibi sonradan hava estirmek doğru değildir” diye konuştu.
ABD’nin Türkiye'nin model ortağı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Sayın Obama'nın Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik herhangi bir eleştirisi olmadı. Türkiye'ye yönelik bir eleştirisi oldu” diye ekledi.
Obama’nın Nükleer Güvenlik Zirvesi kapsamında sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüştüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, “Yani ikisi arasında bir sorun varmış gibi bazı gazetelerde yer aldı, sonra bu Türkiye'de köpürtüldü. Saçma sapan böyle şeyler, 'Efendim karşılama olmadı.' Uluslararası toplantılar her şeyden önce bir. İkincisi Amerika'da her zaman kim giderse gitsin protokol genel müdürü karşılar ve 50'den fazla lideri, krallar ve devlet başkanları var. Hepsini de protokol genel müdürü karşıladı. Ben iki gün önce gittiğim için oradaydım, elbette ki sayın Cumhurbaşkanımızı her zaman nerede olursa olsun, geldiği zaman bizim Dışişleri Bakanı olarak görevimiz. Bizim asli görevimiz ve büyük bir mutluluk. Dolayısıya bu tür dedikoduları yaymak doğru değil.