İstiklal Caddesi'ndeki canlı bomba saldırısı sonrası yaptığı "Ortanca hanımı aldım İstiklal Caddesi'ne patlamanın olduğu yere gittim. Millet fakir karanfil bırakıyor, ben gül bıraktım" açıklama ile tepki çeken işadamı Ali Ağaoğlu, "Bende atış serbest, fren yok. Ben inandığım şeyi söylerim. Ağzımdan bir laf kaçtı diye de hiç düşünmedim, her sözümün arkasında dururum" ifadelerini kullandı.
Ali Ağaoğlu: "Ortanca Hanımla" İstiklal Caddesi'ne gittim. Millet fakir; karanfil bırakıyor, ben gül bıraktım.https://t.co/QBMKn1wscR
— Kaç Saat Oldu? (@kacsaatoldunet) 23 Mart 2016
"Ortanca hanım derken eski eşimi kastettim" diyen Ağaoğlu, "Ortanca dediysek, hepsinin ortasına yatan bir adamım demek değil yani. Bu tamamen espri ve eskiye atfen kullanılan bir ifade" diye konuştu. Ağaoğlu, "Karanfili bilecek kadar kültürlüyüm" dedi.
Habertürk'ten Meltem Ersoy'un sorularını yanıtlayan Ali Ağaoğlu'nun açıklamalarının ilgili kısmı şöyle:
Cumartesi bomba patladı. Pazar kahvaltı ediyorum, köprüde 5 dakikada 1 araba geçiyordu. Kanıma dokundu. Tepki olarak gittim. Planlı gitmedim, karanfilin anlamını da biliyorum. Orada tesadüf çocuklar gül satıyordu. Bende atış serbest, fren yok. Ben inandığım şeyi söylerim. Ağzımdan bir laf kaçtı diye de hiç düşünmedim, her sözümün arkasında dururum. Doğru olmanın bedelini ödemedim mi, ödedim. Ama inanın doğru söylemekten 1 kaybettiysem 10 kazanmışımdır.
‘Fakir değilim ki karanfil bırakayım' demeniz aslında konu…
O da benim Karadenizli esprili dilimden kaynaklanıyor. Onu da anlasınlar. Her konuya bu kadar karamsar bakmamak gerek, espriye açık olmak, havayı dağıtmak gerek. Ben fakirliğin ne olduğunu bilen insanım. 22 yaşımda babamdan ayrıldığımda 15 gün simit parası bile olmadan gezdim. Fakirliğin içinden geliyorum. Hayatta kimseyi küçümsemem. En çok zevk aldığım yemek, işçilerimle yediğim karavana yemektir. Bebek'te havyar yiyeceğime, şantiyeye gider kuru fasulyeye kaşık sallarım daha lezzetli gelir bana. Asla fakirlikle dalga geçmem söz konusu değil.
Karanfil kan akmasının sembolü. Mitolojide tanrıçalardan biri bir çobanın gözünü oyuyor, yere atıyor, gözünden kan akıyor. Öyle mitolojik bir referansı var. Onu da bilecek kadar kültürüm var yani.
‘Ortanca hanım' ifadeniz çok tartışıldı, birden çok kadınla birlikteliği ima ederek kadınlara hakaret etmekle eleştirildiniz. Bu ifadenizden pişman oldunuz mu?
Ben Karadeniz Of kökenli bir ailenin çocuğuyum. Oflu özelliklerini taşırım. Karadeniz insanı kendisiyle dalga geçebilen, hoşgörülü insandır. ‘Ortanca hanım' dedim, doğrudur, lafımın da arkasındayım. Ayten Hanım kendisi. Ayten Hanım ile uzun süren bir beraberlik, güzel bir aşk yaşadım, bir de çocuğumuz oldu. Sonra anlaşamadık, ayrıldık. Ayten Hanım benim çocuğumun annesidir. Ondan önce de eşim Semra Hanım vardı. Bir de sonrasında 3. hanım var. Yaşandı ve bitti. Yani ben koloni, komün gibi, harem gibi yaşayan biri değilim. Ortanca dediysek, hepsinin ortasına yatan bir adamım demek değil yani. Bu tamamen espri ve eskiye atfen kullanılan bir ifade.
‘Eski eşim' deseydiniz belki de bu kadar tartışma olmazdı…
Ama sıradan olursan sürüden olursun, espri unsuru nerede kalır o zaman? Yoksa işimde de özelimde de utanacak hiçbir işin içinde olmadım. Başkaları saklı köşelerde buluşuyor, biri arka kapıdan çıkıyor, biri sonra çıkıyor vs. Bana göre esas bu kadına yapılan en büyük hakaret, aşağılamadır. Ben birisiyle berabersem onu aslan gibi takarım koluma gezerim.