AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ve çok sayıda AK Parti milletvekilinin imzasını taşıyan teklif; milletvekilliğiyle bağdaşmayan işleri, milletvekillerine yönelik etik davranış ilkelerini, siyasi parti grupları bünyesinde siyasi etik kurulları ve TBMM'de Siyasi Etik Komisyonu oluşturulmasını düzenliyor. Bakanlar da milletvekilliği görevinden kaynaklanan durumlar açısından teklif hükümlerine tabi oluyor.
MAL BİLDİRİMİNE 2.YILDA YENİLENECEK, BEYAN YÜKÜMLÜLÜĞÜ GENİŞLECEK
AB'ye uyum çerçevesinden TBMM'de hızla ele alınıp yasalaşması beklenen teklife göre; milletvekilleri, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümlerine göre mal bildiriminde bulunacaklar, bildirimlerini ikinci yılın sonunda yenileyecekler. Milletvekillerinin beyan yükümlülüğü, mal bildirimi dışındaki bazı konuları da kapsayacak şekilde genişleyecek. Milletvekilleri, görevleri süresince yapmalarında herhangi bir yasal engel bulunmayan işlerini, görevleriyle ilgili olarak kendileri açısından çıkar çatışması oluşturan veya oluşturabilecek durumları, kendilerine sunulan kamu imkanlarını ve bunların kullanım alanlarını da beyan edecek.
YURT İÇİ HEDİYE KISTASI YÖNETMELİKLE BELİRLENECEK
Teklife göre milletvekilleri, gerçek veya tüzel kişilerden TBMM Başkanlığınca çıkarılan yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı hediye veya menfaati kabul edemeyecek.
1 AY İÇİNDE TBMM BAŞKANLIĞI'NA TESLİM EDİLECEK
Yurt içindeki hediyelerle ilgili usulleri yönetmeliğe bırakan teklif yurt dışından gelecek hediyelerle ilgili ise sınır belirledi. Buna göre TBMM üyeleri; milletlerarası protokol, mücamele (güzel geçinme) veya nezaket ilkeleri uyarınca, yabancı devletlerden, milletlerarası kuruluşlardan, milletlerarası hukuk tüzel kişiliklerinden aldıkları tarih itibarıyla Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nda belirlenen değeri aşan hediye veya bağış niteliğinde eşya almaları durumunda, bunları aldıkları tarihten itibaren 1 ay içinde TBMM Başkanlığı'na teslim edecek. Söz konusu kanunda bu değer 'aldıkları tarihteki değeri on aylık net asgari ücret toplamını aşan' olarak belirleniyor. Şu an asgari üret net 1.300 lira. Buna göre vekiller değeri 13 bin lirayı aşan hediyeleri TBMM Başkanlığı'na verecek.
MİLLETVEKİLLERİNİN YAPAMAYACAKLARI İŞLER
Teklife göre, TBMM üyeleri görevleri devam ettiği sürece; devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamayacak, vekili olamayacaklar. Herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul edemeyecekler, temsilcilik, hakemlik, iş takipçiliği, komisyonculuk veya danışmanlık yapamayacak; genel sekreter, sekreter veya benzeri herhangi bir isim altında hiçbir yönetim görevi alamayacaklar.
Serbest mesleklerini icrada, ferdi işletmelerini idarede milletvekilliği unvanlarını kullanamayacaklar. Yürütme organının teklif, atama veya onamasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle görevlendirilemeyecekler. Bir üyenin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca verilecek geçici bir görevi kabul etmesi, TBMM'nin kararına bağlı olacak. Yabancı bir devlet veya milletlerarası bir kuruluş tarafından verilen idari ve siyasi, ücretli herhangi bir işi veya görevi TBMM'nin kararı olmadıkça kabul edemeyecekler. Bunun yanı sıra, TBMM üyelerinin yapamayacakları işlere ilişkin diğer kanunlarda yer alan hükümler saklı kalacak.
VEKİLLİKTEN SONRA ÜÇ YIL ŞARTI
TBMM üyeleri, üyeliklerinin sona ermesinden itibaren üç yıl süreyle hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara; o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamayacaklar, taahhüde giremeyecekler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamayacaklar.
AK PARTİLİ ÜSTÜN'E GÖRE BU BİR BAŞLANGIÇ
Teklifte imzası bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, konuyla ilgili Sputnik'e yaptığı açıklamada, Siyasi Etik Yasası'nın çıkarılması için uzun bir süredir çalışmalar yapıldığını söyledi.
AK Parti'nin seçim vaadinde, hükümet programında da bu düzenlemenin yer aldığını hatırlatan Üstün, böyle bir yasanın çıkarılacak olması nedeniyle bahtiyar olduğunu söyledi. "Bu bir başlangıç" diyen AK Partili Üstün, şöyle konuştu:
'MİLLETVEKİLLERİ DAHA DİKKATLİ OLACAKTIR'
"Teklif milletvekillerinin uyması gereken siyasi etik kurallarını düzenliyor ve bir takım mekanizmalar düzenliyor. Öncelikle her partinin her grubun içerisinde siyasi etik kurullarının kurulmasını öngörüyor. Öncelikle bu tür şikayetlerin kurulacak bu kurullarda değerlendirilmesi, itiraz olursa veya gerekli etkin bir mücadele yapılmamış olursa ondan sonra TBMM Başkanlığı başkanlığında kurulacak olan Siyasi Etik Komsiyonu'na bu dosyaların gitmesini öngörüyor. Bu dosyalar burada tekrar görüşülecek. "
Bir milletvekilinin etik olmayan davranış gerekçesiyle dosyasının bu kurul ve komisyona gelmesinin bile iyi bir şey olmayacağını vurgulayan Üstün, "Bu açıdan baktığımızda milletvekillerimiz daha dikkatli olacaklar bundan sonra" dedi.
'VEKİLLER HAKLARINDAKİ DEDİKODULAR İÇİN DE BAŞVURABİLİR'
Üstün, teklif ile kurulacak mekanizmaların aynı zamanda milletvekilini koruyucu bir işlevi de olacağını söyledi. Üstün, "Milletvekilleri hakkında bazen dedikodu üretiyorlar mesela Twitter'da veya internette bir şey yazılıyor. Milletvekili kendini savunamıyor, mahkemeye gidemiyor çünkü dedikodudan ibaret oluyor. Bu tür durumlarda milletvekili kendisi de başvurabilecek. Bunu inceleyin diye böyle bir şey var mı yok mu diye" diye konuştu.
'ETİK KURULLARI VE KOMİSYONUNUN KURULUYOR OLABİLMESİ DAHİ ÖNEMLİ'
Siyasi etik kurulları ve komisyonlarının kurulmuş olmasının bile önemli bir adım olduğunu vurgulayan Üstün, teklifin eksikliklerinin Meclis'teki görüşmelerde ya da ilerideki yıllarda düzeltilebileceğini söyledi. Üstün, "Yıllardan beri kurulmak istenen ve kurulamamış olan bu birimin veya komisyonun kuruluyor olması dahi başlı başına çok değerli bir adım olarak görüyorum" dedi.
'13 BİN SINIRI ÇOKSA MECLİS'TEKİ GÖRÜŞMELERDE DÜŞÜRÜLEBİLİR'
AK Partili Üstün, milletvekillerine hediye sınırının kriteri konusundaki soru üzerine de, Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nda yer alan hükmü aynen teklife taşıdıklarını söyledi. Bu yasada net asgari ücretin on katı olarak bir sınırlama olduğunu hatırlatan Üstün, bunun biraz yüksek ya da az bulunabileceğini ancak bu değeri aşan hediyelerin de TBMM Başkanlığı'na verilmesinin de düzenlendiğini söyledi. Yaklaşık 14 yıldır milletvekili olduğunu vurgulayan Üstün, zaten bu değerlerde bir hediyenin de verilmediğini, verilmesini de arzu etmediklerini söyledi.
Üstün, bu rakamın çok bulunması halinde teklifin TBMM komisyonlarındaki görüşmelerde düşürülebileceğini de kaydetti.
'HAKAN ŞÜKÜR ÖRNEĞİ VEKİLLİKLE BAĞDAŞMAYAN İŞE GİRER'
Milletvekillerinin ücret karşılığı televizyonlarda programlar yapması gazetelerde köşe yazması da kamuoyunda çok tartışılmıştı. Peki yasa teklifinde bu konuda bir hüküm var mı?
AK Partili Üstün, teklifte bu konuda bir düzenleme olmadığını ancak milletvekillerinin TRT gibi kamu kuruluşlarında sözleşmeli, ücretli bir iş yapmasının kendi düşüncesine göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan işlere gireceğini söyledi. İsim vermeden eski milletvekili Hakan Şükür'ün tartışmalara neden olan televizyon programına atıf yapan Üstün, "Benim o zaman şahsi görüşüm de kamu sermayesi olan televizyonlarda bir ücret karşılığında bu işlerin yapılmaması gerektiği noktasındaydı. Bugün de aynı şeyi söylüyorum. Bunlar bence milletvekilliği ile bağdaşan işler değil" dedi.
Üstün, böyle bir durumun teklife göre de yasak kapsamında değerlendirilebileceğini ifade ederek, "Ben bir komisyon üyesi olsam bunun bu yasaya aykırı olduğunu ifade ederim. O zaman da aykırı olduğunu söylemiştim. Ama özel bir televizyonda bir şey yaparsa sözleşme çerçevesinde olan bir şeydir. O konuda da bir şey diyemeyiz" diye konuştu.