Esad: Türkiye, Suudi Arabistan, Fransa ve İngiltere terörizmi doğrudan destekliyor

"Asıl problem, terörizm. Bu nedenle terörizmle uluslararası düzeyde mücadele etmeliyiz. Zira terörizm yalnızca Suriye'yi etkilemiyor. Irak'ı da etkiliyor" diyen Esad, "Terörizm doğrudan Türkiye tarafından destekleniyor. Suudi Arabistan'daki kraliyet ailesi de terörizmi doğrudan destekliyor. Terörizme özellikle Fransa ve İngiltere olmak üzere bir dizi Batı ülkesi de destek veriyor" ifadelerini kullandı.

​​Ülkesindeki çatışmaların neden olduğu maddi zarara da değinen Esad, "Ekonomik zarar ve altyapıya verilen zarar 200 milyar doları geçti. Altyapıyı yeniden inşa etmek uzun zaman alacak" dedi.

​Esad ayrıca Suriyeli sığınmacıların, ülkelerindeki durumda iyileşme umudu gördüklerinde evlerine geri dönebileceklerini söyledi: "Ekonomik kayıpların ve altyapının aldığı zararın Suriyeliler üzerindeki etkisini yumuşatmak ve göçmen akışını azaltmak için altyapının yeniden inşasına kriz bitmeden başladık. Belki ülkeyi terk edenlerin bazıları iyileşme olacağına dair umut gördüklerinde geri dönmek isterler."

​

Öte yandan Esad'a göre, Suriye'den göçün tek nedeni terörizm ve güvenlik sorunları değil. Batılı ülkelerin Suriye'ye uyguladıkları abluka ve yaptırımların da birçok Suriyeli'nin ülkelerini terk etmesine neden olduğunu belirten Esad, şunları söyledi: "Birçok insan terörizmin olmadığı güvenli alanları hayat koşulları nedeniyle terk etti. Vatandaşlar ihtiyaç duyduklarını kendileri için sağlayamıyor. Biz de devlet olarak, ekonomik durumu ve hizmet sektörünü geliştirmek için adımlar atmalıyız. Yeniden inşa açısından şu anda yaptığımız da bu adımları atmak."

Bunun yanı sıra Suriye lideri, ülkesindeki yeniden inşa sürecinde ilk olarak Rusya, İran ve Çin'e güvendiklerini belirtti.

​Esad, "Suriye'ye karşı olan pek çok ülkenin, öncelikle Batılı ülkelerin de şirketlerini bu süreçte yer alması için yönlendireceğini sanıyorum. Ancak Suriye ilk olarak dostu olan ülkelerden yardım isteyecek" dedi.

Cenevre'den Suriye görüşmelerine de değinen Esad, bu görüşmelerde oluşturulan 12 maddelik belgeye gönderme yapıp müzakerelerin bu belgeye dayanacağını söyledi: "Cenevre görüşmelerinde şimdiye kadar herhangi bir şeyin başarıldığını söyleyemeyiz ama işe temelinden başlayıp, temel prensipleri formüle ettik. Görüşmeler de bu prensiplere dayanacak."

‘SİYASİ GEÇİŞ TERİMİ, BİR ANAYASADAN DİĞERİNE GEÇMEK ANLAMINA GELİYOR’

Bunların yanı sıra ülkesindeki geçiş sürecinin mevcut anayasa kapsamında yapılması ve bir birlik hükümetini kapsaması gerektiğini anlatan Esad, yeni hükümetin yapısının Cenevre'de kararlaştırılabileceğini söyledi: "'Geçiş süreci' gibi bir tanım yok. Bize göre, 'siyasi geçiş' terimi, bir anayasadan diğerine geçmek anlamına geliyor. Anayasa da bir sonraki aşamada siyasi yapının nasıl olacağını belirler. Yani, geçiş sürecinin mevcut anayasa kapsamında yapılması gerekir. Yeni anayasaya Suriyelilerin onu oylaması ardından geçeceğiz."

​Öte yandan Esad, Suriye'deki Rus askeri üslerinin terörle mücadele için olduğu gibi dünyadaki güç dengesi için de gerekli olduğunu söyledi.

​"(Rus üslerinin) uluslararası durumla da bağlantısı var" diyen Esad, şu vurguyu yaptı: "Zira ne yazık ki Batı, hem Soğuk Savaş döneminde hem de bu dönem sonrasında politikalarını değiştirmedi. Batı, uluslararası kararlar alınırken hegemonyasını elinde tutmak istiyor. Ne yazık ki BM de dünyadaki 'barış koruyucu' rolünü yerine getiremedi. Bu nedenle askeri üsler hem bizim için hem de dünyadaki uluslararası denge için gerekli."

‘SURİYE'DE RUS ÜSLERİNİN OLMASI, İŞGAL ANLAMINA GELMİYOR’

Esad, "Suriye'de Rus üslerinin olması, işgal anlamına gelmiyor. Tam tersine bu, (Rusya'yla) aramızdaki dostluğun ve bağların güçlenmesini, (Suriye'deki) istikrarın ve güvenliğin artmasını sağlıyor" ifadelerini de kullandı.

‘KÜRTLERİN ÇOĞU DA, FEDERAL DEĞİL, BİRLEŞİK BİR SURİYE'DE YAŞAMAK İSTİYOR’

Suriye'nin federal yapıya geçip geçmeyeceğine dair tartışmalara da değinen Esad, federal yapının imkansız olduğunu belirtip "Suriye, federal yapı için fazla küçük" dedi.

​Halkın böyle bir yapıya onay vermeyeceğini de belirten Esad, Kürtlerin çoğunun da 'federal değil, birleşik bir Suriye'de' yaşamak istediğini vurguladı.

Suriye lideri ayrıca, yeni anayasa taslağının birkaç hafta içinde hazırlanabileceğini söyledi. Esad, "Anayasa taslağı üzerinde çalışan uzmanlar var. Birbiriyle bir araya getirilebilecek tamamlanmış teklifler var. Tartışmaya daha çok vakit ayrılıyor" dedi.

Esad bu yanıtı, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, yeni Suriye anayasasının taslağının ağustos ayına kadar hazırlanmış olması konusunda Rusya'yla anlaşmaya vardıklarını açıklamasına dair soru karşısında verdi.

Esad, Suriye'de 13 Nisan'da yapılacak seçimlerin ardından parlamentoda 'büyük değişiklikler' olmasını beklemediğini söyledi ve ekledi: "2000'deki parlamento seçimlerinde olduğu gibi sadece yeni partilerin olması bu sefer yeterli olmayacak. İsterseniz 100 yeni parti kurabilirsiniz ama bu, bu partilerin seçimlerde herkesi temsil edeceği anlamına gelmez."

'ESAD HEM ZİHİNSEL HEM DE DUYGUSAL ANLAMDA ÇOK FORMUNDA'

Bu arada Esad'la yaptığı röportajın ardından bir Rus kanalını izlenimlerini anlatan Rossiya Segodnya haber ajansı genel müdürü Dmitriy Kiselev, Suriye liderinin hem zihinsel hem de duygusal anlamda 'çok formda' olduğunu aktardı.

​"Ordunun zaferi ve Palmira'nın geri alınması ona ilham vermiş. Batılı liderlerin (Palmira'nın geri alınması karşısında) dillerini yuttuğunu ve bu olayı hiç fark etmediklerine dair ironik ifadeler kullandı" diye anlatan Kiselev, Esad'ın siyasal geçiş sürecine hazır olduğunu ve bu sürece sorumlu ve yaratıcı bir şekilde yaklaştığını söyledi.