'DURUM ALİCENAPLIKLA AÇIKLANAMAZ'
Bu soruların diplomatik şifrelerini yorumlayan Çandar, "Durum alicenaplıkla açıklanamaz" diyerek şöyle devam etti:
"Bir ülke kendi iç hukuk düzenine yabancılar tarafından aleni şekilde ihlal edildiği algılanıyorsa bunun diplomatik kurallar içinde bir davranış şekli vardır. ‘Persono non grata' (istenmeyen adam) ilan eder, sınırdışı etme karar verirsiniz. Alicenaplıkla izah ediyorsanız gayri ciddi bir durumdur."
‘TÜRKİYE'DE İŞLER TERSİNE GİDİYOR'
Erdoğan'ın 1998 yılında belediye başkanıyken şiir okudu diye yargılandığı sırada, dönemin konsoloslarının ona destek verdiğini hatırlatan Çandar "Halkı isyana teşvikten ötürü hapishaneye gönderildiği dönemde, konsoloslar kendisiyle dayanışma göstermişti. O zaman böyle şeyler düşünmüyordu. Türkiye kurumların yetkisi kalmadı. Cumhurbaşkanı bir şey söylüyor, kurumlar ona göre hareket ediyor. Bir had aşımı ya da ihlali olsaydı Cumhurbaşkanı söylemeden önce Dışişleri Bakanı ya da Adalet Bakanı'nın açıklama yapması gerekirdi. Türkiye'de işler tersine işliyor" dedi.
'BU DAVANIN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK'
Çandar belgeleri yayınlayanın değil, sızdıranın hukuki işlem altında olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Bu davanın dünyada örneği yok. Seçimli demokrasisi olan ve birçok ülkenin müttefiki olan Türkiye'de basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler temelinde konsoloslar da dayanışma gösteriyorlar. Konuya ABD de birincil derecede müdahil. ABD'nin Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye'ye gelip Erdoğan ile görüştükten hemen sonra Erdoğan'ın casuslukla suçladığı kişinin oğluna yani Ege Dündar'a ‘Babanla iftihar edebilirsin' dedi. Bundan daha net tavır ne olabilir. ABD, Avrupa gibi bu davayı simge olarak görüyor. Türkiye'yi sürekli kollamakla eleştirilen AB'nin Genişlemeden Sorumlu Yetkilisi Johannes Hahn da bu davayı Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda simge olarak tanımladı. Bu konuda hiçbir ülkeden anlayış beklemesi söz konusu bile olamaz"
'ESKİ BÜYÜKELÇİLERİN MEKTUPLARI OBAMAYI ETKİLEMESE DE İLİŞKİLERİ ETKİLER'
Çandar, Bu çağrının doğrundan ABD Başkanı Barack Obama'yı etkilemese de Washington ile Ankara arasında ilişkiyi etkileyeceği görüşünde:
"Obama'nın başkanlık tarifinde bu tür şeylerden etkilenerek tavır almak yok. Karar mekanizmasını doğrudan etkilenmiyor. Ama her iki isimde çok saygın isimler. Ankara'yı iyi tanıyan kişilerdir. Biri sıkı Cumhuriyetçi diğeri sıkı Demokrat olarak bilinir. ABD'deki pek çok bürokrat bunların yanında yetişti. Farklı görüşteki bu isimlerin ortak mektup yazıp imza atması, mevcut iktidara ilişkin ABD siyasetini birebir etkileyecektir."