MEDYANIN DURUMUNA YÖNELİK ENDİŞE
“Geçen yıl boyunca binden fazla kişi size hakaret etmek ile suçlandı ve yüzlerce akademisyen soruşturmaya muhatap oldu. Muhalif bir gazete partinizin üyesi liderliğindeki bir çete tarafından, iyi tanınan bir köşe yazarı da kendi evinin önünde saldırıya uğradı. Hükümetiniz yakın geçmişte Zaman gazetesine el koydu. ABD veya ABD’dekiler Türkiye’deki medyanın durumundan neden endişelenmesinler?”
BAŞKANLIK SİSTEMİNE TEPKİ
“Medya ve ifade özgürlüğü erozyona uğrarken sizin anayasayı değiştirme suretiyle başkanlık sistemini getirerek kişisel gücünüzü genişletme çabanızı seyrettik. Bütün muhalif partiler ve Türklerin çoğu başkanlık sistemine karşı. Partinizin üyeleri dahi itirazlarını ve gücün bir merkezde fazlaca toplanmasından doğabilecek itirazlarını dile getirdiler. Ülkeyi bölecekse başkanlık sistemini arkasından gitmeye değer mi?”
‘MASAYA NEDEN DÖNMÜYORSUNUZ?’
“Birkaç yıl süren ve başarısız sonuçlanan görüşmelerden sonra Türkiye’nin PKK’ye karşı savaşı geçen yaz tekrar başladı. Hükümetiniz görünen o ki PKK’yi sadece askeri güç ile yenmeye karar verdi. Birçok Türk şu an tutulan yolun ülkeyi bir iç savaşa yaklaştırdığı yönünde endişelerini dile getirdi. Bu durumun bir çeşit özerk Kürt yapısını daha muhtemel hale getirdiği görülüyor. Müzakere masasına neden geri dönmüyorsunuz?”
‘KÜRT GENÇLERİ PKK’NİN KOLLARINA İTMİYOR MUSUNUZ?’
“HDP üyelerinin dokunulmazlıklarını kaldırmak, onların PKK’ye bağlı olduğunu iddia ederek onları anayasal suç işlemekle cezalandırmak istemektesiniz. Anayasanız ‘demokratik, seküler ve hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir sosyal devlet’ olduğunu söylüyor. HDP nasıl anayasayı ihlal etmiş olabilir? Bu yoldaki faaliyet Türkiye Kürtlerinin genç jenerasyonunu radikalleştirme riskini artırıp onları PKK’nin kollarına itmiyor mu?”