Yaşadıkları sonrası hayatının artık hiçbir anlam taşımadığını belirten Nadya Murad, “Artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. Bir ailem vardı ama onları kaybettim. Sıradan bir hayatım vardı ama onu kaybettim. Bir toplum içinde yaşıyordum, şimdi bu toplum parçalandı ve birbirinden koptu. Halen Suriye ve Irak’ta 3 bin 400 Ezidi kadın ve çocuk satılıyor, kiraya veriliyor, değiş tokuş ediliyor. Kimsenin Ezidilere yardım ettiği yok. Bu yüzden artık kendim için korkmuyorum. Artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. Her şeyi kaybettim, şerefimi de, haysiyetimi de, ailemi de, yaşadığım toplumu da” diye konuştu.
Poignant témoignage aux Nations Unies de Nadia Murad Basee Taha,femme yézidie esclave sexuelle de #Daech. #CSW60 pic.twitter.com/mI2iVMP6Hw
— constancelegrip (@constancelegrip) March 16, 2016
‘NOBEL’DEN DAHA ÖNEMLİ BİR MİSYONUM VAR’
Irak hükümeti tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesine de değinen Ezidi hak savunucusu, “Evet aday gösterildim ama daha önemli ve daha büyük misyonum var. Tüm ödüllerden daha önemli. Halkım, yarım milyon Ezidi, yaşadığı topraklarından kovuldu. Binlercesi öldürüldü. Halen hiçbir kurum, tek bir genç kızın kurtarılmasına yardım etmedi. Halen hiç kimse, hiçbir ülkenin veya toplumun temsilcisi, mezarlarımızı görmek için Sincar’a gelme zahmetinde bulunmadı. Sincar toprağı, halkımızın öldürülen oğul ve kızlarının cesetleriyle dolu. Evet, Nobel ödülüne aday gösterildim. Bu ödül halkıma, tehlikeyle karşı karşıya olan tüm azınlık ve halklara, işkence ve şiddet gören çocuk ve kadınlara verilsin. Bu durumda benim için kutsal, tüm dünyanın saygı duyduğu bir ödül olur. Ancak ödüllerden daha büyük bir şeye, bir işe sahibim. Soykırıma maruz kalan halkıma sahibim. Ve Ezidilere yönelik soykırım halen devam etmekte” dedi.
Nadia Murad Basee Taha, ancienne esclave de Dasch, reçue au Sénat https://t.co/KBbNDLPHi8 pic.twitter.com/modJ3OIBpV
— Aleteia (@AleteiaFR) February 24, 2016
3 AY SONRA KAÇABİLDİ
Irak’ın kuzeyindeki Koço köyü sakini Nadya Murad Basi Taha, 2014 ağustos ayında köy halkını kurşuna dizen IŞİD militanları tarafından diğer birkaç kadınla birlikte esir alınarak köle yapılmıştı. Nadya, 3 ay sonra kaçmayı başarmıştı. Aralık 2015’te BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuşan Nadya Murad, IŞİD’in Ezidi halkına karşı işlediği suçları anlatmıştı. Irak hükümeti, geçtiğimiz ocak ayında Nadya Murad’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermişti.