BBC Türkçe'nin çevirisine göre, Independent, Laura Pitel imzalı haberinde AB'nin, Türkiye'de ‘terörle mücadele'adına akademisyenlere, gazetecilere ve avukatlara yönelik baskının arttığı bir dönemde Ankara ile anlaşma sağladığına dikkat çekti.
MAHKEME DEĞİL İDARİ BİR KURUMUN VERDİĞİ KARARLA SINIRDIŞI EDİLDİ
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Chris Stephenson adliyedeki güvenlik aramasında çantasından, HDP İstanbul İl Örgütü'nün bastırdığı Nevruz kutlamaları davetiyesinin çıkmasının ardından önce gözaltına alınıp serbest bırakılmış, sonra sınırdışı edilmişti.
Chris Stephenson, mahkemenin değil idari bir kurumun verdiği kararla sınırdışı edildiğine dikkat çekiyor.
Havaalanında sınır dışı ediliyorum. Yarın idari mahkemesine dönüşüm için başvurum yapılacak.
— Chris Stephenson (@chrisjstephensn) March 16, 2016
'ÇOK KORKUNÇ VE YANLIŞ'
Independent'taki haberde, 25 yıldır Türkiye'de yaşayan Stephenson'ın eşi ve kızının bu sınırdışı edilme kararını ‘çok korkunç ve yanlış' buldukları da bildiriliyor.
Stephenson, Barış İçin Akademisyenler inisiyatifinin ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız' başlıklı metnine imza atan akademisyenlere destek vermişti. Bu akademisyenlerden üçü halen tutuklu.
ERDOĞAN: AKADEMİSYEN OLMASI TERÖRİST OLDUĞU GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘terörist' tanımının yeniden yapılması gerektiğini savunarak "Elinde silahı olan, bombası olan teröristle, konumunu, kalemini, unvanını, amacına ulaşabilmesi için teröriste emir verenin de hiçbir vasfı yoktur. Akademisyen olması, gazeteci olması, STK yönetici olması, aslında o kişinin terörist olduğu gerçeğini değiştirmez" ifadelerini kullanmıştı.