HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ülkenin Doğu ve Batı ile Türk ve Kürt arasındaki tek köprünün HDP olduğunu, başka köprü kalmadığını belirterek, "Bir tek HDP var şimdi onu yıkmaya çalışıyorlar. Bunu yıkarsa bir daha nasıl halklar arasında köprü kurulabilir?" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde bugün yapılacak Nevruz kutlamalarına kaymakamlığın izin vermemesi üzerine HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ilçede partisinin düzenlediği halka buluşma toplantısına katıldı. Demirtaş ile milletvekilleri önce parti otobüsü ile ilçede tur atarak halkı selamladı. Daha sonra Kaniya Nava Parkı'nda düzenlenen etkinlikte konuşan Demirtaş, ülkenin ve halkın son derece sıkıntılı günlerden geçtiği şu atmosferde nevruzu bayram tadında coşku ile karşılayamadıklarını belirtti.
Nevruz kutlamalarına getirilen yasaklara da değinen Demirtaş, şöyle dedi:
"İnşallah 2017 nevruzunda artık bütün bu sıkıntılı günler geride kalmış olur. Bunun için uğraşıp, mücadele edip çaba sarf edeceğiz. Bu yıl nevruzlarımızın birçoğu yasaklandı. En insanca çözüm yolu, diyalog ile sorunları çözmektir. HDP'nin varlık nedeni budur. Bugünü kadar her şeyi tartışalım diye siyaset yapıyoruz. Biz diyalog kanallarını açmak için uğraşıyoruz. Zaman zaman bunu başardık. Son 2.5 yıldır İmralı'da yaşanan süreçleri ve Oslo'da yaşanan süreçleri gördük. Biz konuşarak çözmek isteyen herkesi destekledik. Yeter ki insanlar ölmesin, silahlar konuşmasın. Kanın aktığı yerde, silahların konuştuğu yerde siyaset konuşamaz, demokratik siyaset alanı daralır dedik.
‘TÜRKİYE TOPLUMU OLARAK ÖLÜYORUZ
Bizim diyalog ile konuşmayacağımız hiçbir şey yok. Şimdi hükümet ve Saray'daki zat olmak üzere bu ülkede konuşarak çözülemeyecek ne varsa çıkıp açıklasınlar. 2.5 yıl konuşup tam çözüm noktasına gelenler çıkıp açıklasınlar. Bunu açıklamaları lazım. Söz verip de hayata geçirmedikleri şeyleri açıklamaları lazım. Verdikleri sözle 10 maddelik mutabakat metninde açıklandı. Neden masadan kalktıklarını açıklamaları lazımdır. Türkiye toplumu olarak ölüyoruz, her yerden cenaze topluyoruz, neden bu hale getirdiniz bunu sormayacak mı insanlar."
Demirtaş, siyasetçinin sorunları çözmek için var olduğunu ifade ederek, "Eğer çözüm için tek bir projeleri yoksa siyasi meşruiyetleri bitmiştir. Ben bunu tank ile topla çözeceğim diyorsan sen aradan çık. Niye senin ismin Başbakan, ülkeyi Genelkurmay Başkanı yönetsin. Orduya, polise havale edeceksen sen çık aradan. Bakın HDP'nin durduğu nokta bu noktadır. Biz HDP olarak siyaset ile çözeriz noktasındayız. Israrla bizi siyaset dışına itmeye çalışıyorlar. Dokunulmazlık mevzusunu bizim önümüze getiriyorlar. Meclis, Türkiye'nin çalışmayan tek kurumudur. Meclis artık feshedilmiş ve kapatılmış durumdadır. Böyle bir ortamda bizi atsan ne olur, atmasan ne olur. 550 vekil atılmış haberleri yok. Ortada meclis diye bir şey yok. Cumhurbaşkanı ve Başbakan Meclis'e emir ve talimat veremez, demokrasilerde bu böyledir. Cumhurbaşkanı'nın her gün ilk işi meclise talimat vermek oluyor. Sanki meclis şirket, kendisi de şirket genel müdürüdür. Böyle bir kafa ve anlayış ile parlamento iş yapabilir mi? Milletvekillerini yukarıdan emir vereceksen ve başkanlığı fiilen hayata geçireceksen, dokunulmazlığımız kaldırsan ne olur. Aslında AKP'li vekillerin dokunulmazlığı ve vekilliği kalkmış durumda. Biz halkımıza ne söz verdiysek aynısını söylüyoruz" diye konuştu.
HDP'nin Doğu ve Batı ile Türk ile Kürtler arasında kalan tek köprü olduğunu da söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz, ülkenin Doğu ve Batı, Türk ve Kürt arasındaki tek köprü biziz, başka köprü kalmadı. Geri kalanları Cizre, Silopi, Nusaybin'de, Ankara'da yıktılar. Bir tek HDP var şimdi onu yıkmaya çalışıyorlar. Bunu yıkarsa bir daha nasıl halklar arasında köprü kurulabilir? Bu kadar hakaret ve zulüm yaparsan köprüler onun yüzünden yıkılıyor. Biz parlamentoda kalma ısrarımız demokrasiye inancımız ve halkımızın bize verdiği destek ile oradayız. Senin kara kaşın kara gözün için değil. Koşullar ne kadar zorlu ve zahmetli olursa olsun barış için çaba sarf etmekten vazgeçmeyeceğiz. Biz kimseye düşmanlık yapmadık, yapmayacağız, yapmayız. Çatışmalar, operasyonlar dursun, hendek ve barikatlar kalksın diyalog ortamı oluşturulsun diyoruz. Kürtler bir şey istemiyor, gölge etmeyin başka ihsan etmeyiz. Bizden çaldıklarınızı geri verin diyoruz. Türk kardeşimizin ne hakkı varsa Kürt'ün de aynısı olsun istiyoruz. Ankara 3 katliam gördü. En son yaşanan katliamı gördük, kınadık bir kez daha açıkça kınadığımızı belirtiyoruz. Hiçbir gerekçe sivil insanların bu şekilde katledilmesine gerekçe olamaz. HDP asla bu tarz eylemlerin arkasında olmadı olmaz."
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da eleştirilerde bulunarak, "Bütün Türkiye'yi kendi etrafından zorla toplanmaya çağırıyor. Biz savaşın değil, barışın yanında olacağız. Cizre'de yaptıkları Ankara'dan geri kalır mı? Diri diri insanları yaktırdın. Başbakanın cesur davranması lazımdır. Siyasi bir diyalog zemini yakalayamazsak belki ülke bugünleri arayacak duruma gelecek. Biz o noktaya getirmeden artık ciddi şeyler yapmamız lazım. Bu Nevruz buna vesile olsun" dedi.
Ülkenin şu anda paramparça olduğunu, insanların birbirlerine düşman edildiğini ifaede eden Demirtaş, "Çık de ki Türkiye'ye başkanlık gelse ben aday olmayacağım ve Cumhurbaşkanlığı'ndan emekli olacağım. Kendini ülkenin teminatı olarak görüyor. Ülkenin teminatı gerçek bir hukuktur. Gerçek bir hukuk olmadıktan sonra başta kim olsa önemli değil. Bir ülkede hukuk ve adalet yoksa bir arada tutamazsın. Sen ülkede birliğin garantisi değilsin, demokrasiyi katledensin. Eğer hepimizin Cumhurbaşkanı olarak kalabilseydin biz hepimiz sana dua ederdik. Bizim seninle kişisel bir derdimiz yoktur. Bulunduğun makamı bize karşı adaletsiz ve hukuksuz bir şekilde bize karşı kullanırsan bizi nasıl yok sayarsan, biz de seni yok sayarız" dedi.