Norveç’te 22 Temmuz 2011’de düzenlediği saldırılarda 77 kişiyi öldüren ve 21 yıl hapse mahkûm edilen aşırı sağcı Anders Behring Breivik’in hükümete karşı açtığı ‘insan hakları ihlali’ davası, bugün de devam etti.
Kendisini ‘model bir mahkum’ olarak tanıklayan Breivik, izole edilmesini gerekçe göstererek Norveç devletinin kendisini beş yıl boyunca öldürmeye çalıştığını iddia etti. İfadesinin büyük bölümünde radikal fikirlerini anlatan Breivik, ‘soğuk kahve içtiği ve mikrodalga fırında ısıtılan etler yemesini ’waterboarding’den (suda boğulma hissi yaratan bir işkence yöntemi) daha kötü olduğunu savunmaktan da geri durmadı. Breivik ayrıca, baş ağrısı; hissizlik ve uykusuzluk ‘çektiğini’ söyledi.
Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler’in ‘Kavgam’ kitabından öğrendiği prensiplerle güçlü kaldığını belirten Breivik, “Bugün hayatta olmamın tek sebebi o prensiplerdir” dedi. Breivik ayrıca, “Nasyonel sosyalizm için 25 yıl savaştım, ölene kadar da savaşmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
Breivik’in avukatları ise müvekkilinin izole edilmesinin kendisinde açık zararlara yol açtığı, hafıza kaybı yaşadığını ve akademik eğitimine odaklanmakta güçlük çektiğini savundu. Avukatlar, Breivik’in tutukluluk koşullarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde sağlanması gerekenlerin altında kaldığını da kaydetti.
Bu arada Norveçli yetkililer, mahkeme salonunda Nazi selamı veren Breivik’in saldırından kurtulanlar ve kurbanların ailelerine yönelik saygısız açıklamalar yapabileceği endişesiyle duruşmanın canlı yayınlanmasını reddetti.
Ütopya adasındaki bir gençlik kampında 77 kişiyi öldüren Breivik, Skien hapishanesindeki üç hücreli özel bir bölgede tutuluyor.
Burada uyuması, ders çalışması ve spor yapması için özel alanlara sahip olan Breivik’in hücresinde televizyon, internet bağlantısına sahip bir bilgisayar, oyun konsolu, kitaplar, gazeteler ve yapboz da bulunuyor. Breivik ayrıca, yemeğini hazırlayabiliyor ve çamaşırlarını kendisi yıkayabiliyor. Ancak sağlanan tüm bu koşullara rağmen, tutulduğu hapishaneyi ‘Batı dünyasının en insanlık dışı’ yeri olarak tanımlıyor.