Elmas Topçu'nun Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, ‘Saygıdeğer Komiser, sevgili Dimitris' diye başlayan ve Avrupa Birliği Göç Komiseri Dimitris Avromopoulos'a hitaben yazılan mektupta, Türkiye ile yapılması planlanan ve muhtemelen 17-18 Mart'ta düzenlenecek AB liderler zirvesinde karara bağlanacak anlaşmaya dair eleştiriler ve öneriler yer alıyor.
'TÜRKİYE İÇİN İSTİSNA YAPILMAMALI'
Avusturya İçişleri Bakanı, öncelikle vize alanında atılacak adımlarla yeni risklerin ortaya çıkmasının engellenmesi gerektiğini belirtiyor. "Vize kolaylığı için diğer üçüncü ülkeler gibi Türkiye de gerekli bütün şartları yerine getirmek zorunda" denilen mektupta, öngörülen yol haritası dışına çıkıp hiç bir istisna yapılmasına izin verilmemesi gerektiğine işaret ediliyor.
‘VİZE ANLAŞMASI AB GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKAR'
Mikl-Leitner, vize kolaylığı konusunun Türkiye ile pazarlıkta en önemli koz olduğuna işaret edip, bu kozun, karara bağlanacak maddelerin kalıcı biçimde yerine getirilmesinde kullanılmasını öneriyor, yani Brüksel'in bunu elinde baskı aracı olarak saklamasını talep ediyor.
Bu sebepten de AB'nin Kolombiya ve Peru ile yaptığı gibi, vize kolaylığına ilişkin bir anlaşma imzalarken, anlaşmanın iptaline ilişkin kesin ve net maddeler konmasını da istiyor.
Türkiye vize konusunda talep edilen şartları yerine getirmez, göçmenler konusundaki anlaşma maddelerini uygulamaz, geri kabul anlaşması ile vadettikleri sağlayamazsa vize muafiyetinin derhal iptal edilmesini, geçersiz sayılmasını öneriyor.
‘ANKARA, İNSAN HAKLARI KRİTERLERİNİ YERİNE GETİRMELİ'
Brüksel'deki liderler zirvesi öncesinde Türkiye ile pazarlıklar konusunda ülkesinin önerilerini ve şartlarını sıralayan Avusturya İçişleri Bakanı, ayrıca Ankara'nın insan hakları ile temel hak ve özgürlükler konusundaki bütün kriterleri de yerine getirmesi, bütün düzenlemelere uymasını, bu şartın da Türkiye-AB anlaşmasına dahil edilmesini talep ediyor.
Mikl-Leitner, ancak bu şekilde gelecekte Türkiye'den T.C. vatandaşlarının da mülteci olarak gelmesinin engellenebileceğini hatırlatıyor.
‘UYGULAMA IRAK VE AFGANİSTAN VATANDAŞLARINI KAPSAMAMALI'
Ayrıca bir kaç kez Avrupa'ya giriş yapmaya kalkışan mültecilere karşılık Türkiye'den bir kereye mahsus mülteci kabulünün ilaveten sözleşmeye geçmesi gerektiğini belirtiyor. Bu uygulama üzerine Ürdün ve Lübnan'dan da mültecilerin Türkiye'ye giderek, Avrupa'ya gelme beklentisi içine girebileceğine dikkat çeken Mikl-Leitner, Türkiye ile yapılan anlaşmanın Yunanistan üzerinden gelişleri kapsamasını, aksi takdirde Bulgaristan ve Romanya üzerinden yeni göç yolları oluşabileceğini ileri sürüyor.