Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Ankara patlamasının üzerinden saatler geçmeden bir yalan haber dolaşıma sokuldu. Twitter'da dolaşan iddiaya göre, ‘Ankara'daki canlı bomba eyleminin yapıldığı araç, Güneydoğu'da serbest çalışan bir Cumhuriyet muhabirine ait' ve ‘iki gün boyunca Cumhuriyet'in otoparkında kalmış'.
Cumhuriyet Gzt cevap versin
— Bayram Zilan (@bayramzilan) 14 Mart 2016
1-Seher Çağla Demir muhabiriniz mi?
2-Bombalı araç Ctesi günü sizin otoparkta mıydı?
3-Basın kartı verdiniz mı?
"Sosyal medyanın zehirli dolaşım gücü olmasa ve bazıları bu saçmalığı ciddiye almasa, cevap vermeye gerek duymayacaktık. Ancak mecburuz" diyen Cumhuriyet gazetesinin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
‘BAHSEDİLEN İSİMDE BİR MUHABİRİMİZ OLMADI'
Bizim ne Güneydoğu'da ne herhangi başka bir yerde ve herhangi bir zamanda bahsedilen isimde bir muhabirimiz olmadı.
Dahası bırakın bombalısını, benzinli araç konulacak bir otoparkımız da yok.
Buna karşın, bu tezviratı yayanların neleri var; ona bakalım:
‘TETİKÇİLER ARACILIĞIYLA DOLAŞIMA SOKULAN ZAVALLI PLAN'
Gerçekleri yazmamızdan rahatsız olan bulanık operasyon merkezleri var.
Bu merkezlerde üretilip tetikçiler aracılığıyla dolaşıma sokulan zavallı planları var.
Gazetemizin tarihinde çok sık karşılaştığımız türde karalama kampanyaları, saldırı, suikast kışkırtmaları var.
Cumhuriyet, bu kör şiddet eylemini lanetlerken, o eylemle arasında bağ varmış algısı yaratmaya çalışanları da nefretle kınıyor.
‘BELKİ DAHA HUZURLU BİR GÜN YAŞIYOR OLURDUK'
Ülkenin yöneticileri ve resmi-gönüllü istihbaratçıları, gazetemizi karalamaya, yöneticilerimizi tutuklamaya, yazarlarımıza saldırmaya harcadıkları gayretin pek azını Başkent'e dek uzanan canlı bombaları bulmaya harcasa, belki bugün daha huzurlu bir ülkede yaşıyor olurduk.
Bu vesileyle Ankara saldırısında yaşamını yitirenlere rahmet, yaralılara şifa, tüm halkımıza sabır, metanet, dirayet ve birlik diliyoruz.
Cumhuriyet gazetesi ile ilgili "algı yönetimi" yapmaya yönelik gerçek dışı iftiraları dolaşıma sunan ve bu iftira mesajlarını yurttaşları galeyana getirdikten sonra silen, insanları kin ve düşmanlığa sevkeden şahıs durumun ciddiyetinin farkına vardıktan sonra kendisini, işin iç yüzünü sorguluyormuş süsü vererek bu mesuliyetten kurtulmaya çalışmıştır.