Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye Diyanet Vakfı Uluslararası İyilik Ödülleri töreninde konuştu.
"Bugün büyük bir dönüşümün sancıları içinde kıvranan tüm kardeş toplumlar, gözlerini Türkiye'ye dikmiş durumda. Umutla çıkış yolu arıyorlar. Rehber olarak da bizleri görüyorlar, sizleri görüyorlar. Biz nereye yönelirsek, onlar da aynı tarafa yöneliyorlar, yönelmek istiyorlar. Bu büyük medeniyetin günümüzdeki varisi olarak gördükleri Türkiye'nin kendilerine de rehberlik etmesini bekliyorlar. Ne kendi evlatlarımızı, ne de bu insanları hayal kırıklığına uğratmaya hakkımız var, böyle bir vebali asla üstlenemeyiz.
'AÇIK KAPI POLİTİKASINI SÜRDÜRECEĞİZ'
Sınırlarımıza dayanan o mazlumlara kapımızı açtıysak, iyilik medeniyetinin mensubu olacağımız için açtık. Batı ne diyor? 300-500 kişi alırız. Sonra dikenli telleri koydular. Şu anda 3 milyon insan var burada. Bundan sonra da açık kapı politikasını sürdüreceğiz. Bu medeniyetin evlatları bunu yapmakla yükümlüdür. Bizim medeniyetimizin olduğu yerde DAİŞ olamaz, Boko Haram olamaz, PKK-PYD-YPG olamaz. Ku Klux Klan ve Holokost da olamaz.
Afrika'da bana ‘Batı bize elmaslarımızı, altınlarımızı, bakırlarımızı yağmalamak için geldi. Osmanlı bize farklı geldi. Baktım ki şimdi siz de tekliflerinizle aynı şeyi yapıyorsunuz' dediler. ‘Biz sizinle dayanışma için buradayız. Ama ne olur çabuk anlayın, yoksa kaybetmeye devam edeceksiniz' dedim. Anlayamıyorlar."
DİYANET VAKFI'NA ÇAĞRI
Erdoğan, Diyanet Vakfı'nın Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'yla birlikte çalışmalarını yaygınlaştırmasını beklediklerini belirterek şöyle devam etti: