Spuntik’e konuşan Toner, Kürt grupların IŞİD’den kurtardıkları toprakları yerel yetkililere teslim etmesi gerektiğini, böylece sığınmacıların evlerine dönebileceğini söyledi. Toner, “Kürtlerin toprakları bir tür yerel yetkililere, yerel idareye verdiğini görmek istiyoruz ki böylece sığınmacılar evlerine geri dönebilsin” dedi. Toner, ABD’nin YPG güçlerine, IŞİD’den kurtardıkları toprakları kendi ellerinde tutmaları gerektiğini açıkça ifade ettiğini vurguladı. Washington’ın YPG ile irtibat halinde olduğunu belirten Toner, ancak Kürtlerin şu ana dek Türkiye’nin bombardımanları karşısında yardıma ihtiyaçları olduğuna ilişkin herhangi bir kaygı dile getirmediğini söyledi.
Bununla birlikte Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyini vurduğuna dair yeni bir kanıt görmediklerini belirten Toner, “Sanırım birkaç hafta önce sınırı vurduklarını söyleyen haberler okuduk. Ama bu haberleri doğrulayan bir kanıt görmedik. Bombardımanın devam ettiğini gösteren bir kanıt görmedik” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyini vurduğu haberleri ilk çıktığı zaman taraflara çağrıda bulunduklarını hatırlatan Toner, “O dönem, Türkiye’ye bombalamayı durdurma çağrısı yaptık. Zira bu Halep’teki gergin durumu daha da fazla gerginleştirmekten başka bir işe yaramıyordu. Ama aynı zamanda YPG’nin Halep’te faaliyet gösteren bölümüne de böyle bir çağrıda bulunduk” diye konuştu.
Öte yandan Toner, ABD’nin 27 Şubat’ta başlayan ateşkesin son 2 gündeki ihlallerine ilişkin olarak Rusya ve Uluslararası Suriye Destek Grubu ile görüştüğünü söyledi: “Rusya Savunma Bakanlığı, biz dizi ihlal listesi sundu, bu ihlal listelerini gördük. Ateşkes mükemmel gitmiyor, her gün ihlal iddiaları geliyor. Görev gücü üzerinden, Rusya ve Uluslararası Suriye Destek Grubu üyeleriyle bu iddiaları inceliyoruz, hangilerinin güvenilir, hangilerinin gerçeği yansıtmadığını bulmaya çalışıyoruz.” Toner, Suriye krizinin çözümü için Rusya ile yapıcı bir şekilde çalıştıklarını da vurguladı.
Diğer taraftan Toner, Suriye’deki çözüm sürecinin, Washington’ın Devlet Başkanı Beşar Esad’ın gitmesi gerektiği görüşünden bağımsız olarak, Esad’ın kaderini belirlemesini umduklarını söyledi. Toner, şu ifadeleri kullandı: “Esad’ın rolüne en sonunda karar verileceği konusunda anlaşılmıştı. Ancak Esad’ın geleceğine siyasi sürecin bir parçası olarak karar verileceğine dair anlayış ve umutlarla, bu siyasi geçiş için gerekli şartları oluşturma yolunda adımlar atmak gerekiyordu.” Toner, ABD’nin Esad’ın kesinlikle gitmesini düşünmesine rağmen bu duruşun süreci sekteye uğratmasına izin vermemesi kararı aldıklarının da altını çizdi.